Fanatical türkçesi Fanatical nedir

Fanatical ile ilgili cümleler

English: They are fanatical in their beliefs.
Turkish: Onlar inançlarında fanatik.

English: She was very fanatical about religion.
Turkish: O, din hakkında çok fanatikti.

Fanatical ingilizcede ne demek, Fanatical nerede nasıl kullanılır?

Fanatically : Bağnazca. Dindar bir bağnazlık içerisinde olacak şekilde. Radikal şekilde. Bağnaz bir şekilde. Fanatik bir şekilde. Tutucu bir şekilde. Katı bir biçimde. Radikal olarak. Aşırı ve ölçüsüzce. Aşırı düşkün bir şekilde.

Fanatic belief : Aşırı ve ölçüsüz inanç. Radikal düşünce. Fanatik inanç. Fanatik düşünce. Radikal fikir.

Fanatic : Fanatik kimse. Mutaassıp. Aşırı düşkün. Sofu. Tutucu kimse. Hasta. Aşırı. Fanatik. Softa. Bağnaz.

Fanaticism : Düşkünlük. Bağnazlık. Bir görüş, kanı ya da tutumun tartışma ve eleştirilere kapalı tutulması ya da en aşırı biçimiyle benimsenmesi durumu, bk. hoşgörü. Yobazlık. Tutuculuk. Fanatizm. Taassup. Fanatiklik.

Fanaticize : Fanatikleşmek. Bir fanatik gibi hareket etmek (ayrıca fanaticise).

Fanatics : Softa. Tutucu kimse. Aşırı düşkün. Aşırı. Fanatik. Mutaassıp. Sofu. Müfrit. Bağnaz. Fanatik kimse.

 

Fanaticized : Radikalleşmiş. Radikal olan. Fanatikleşmiş. Aşırı giden.

Profanation : Dünyevileştirme. Kutsal şeye saygısızlık. Saygısızca kullanma.

Profanations : Kutsal şeye saygısızlık. Saygısızca kullanma. Dünyevileştirme.

Profanatory : Saygısızca kullanan.

İngilizce Fanatical Türkçe anlamı, Fanatical eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fanatical ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Prim : Kurallara fazla bağlı. Çok dikkatli ve ağırbaşlı. Biçimci. Kuralcı. Formaliteci. Aşırı ciddi. Aşırı resmi. Çok ciddi davranmak. Aşırı düzenli.

Red hot : Son derece öfkelenmiş. Öfkeli. Çok taze. Kıpkızıl. Ateşli. Ateş saçan. Kıpkırmızı olmuş. Akkor halinde. Yepyeni.

Puritan : Tutucu protestan. Püriten mezhebi üyesi. Püritan. Bağnaz protestan. Aşırı dinci. Püriten.

Dyed in the wool : Sabit fikirli. Önyargılı. Şaşmaz. Hammadde halinde boyanmış. Gerçek. Dokunmadan önce boyanmış. Rengi çıkmaz. Hakiki. Koyu.

Noncivilized : Nazik olmayan. Yabani. Uygarlaşmamış. Medeni olmayan. Uygarlaşmamış olan. Evcilleşmemiş (ayrıca noncivilised).

Hard shell : Sert kabuklu. Sabit fikirli. Uzlaşmaz. Kabuklu.

Primmest : Aşırı resmi. Fazla resmi. Çok ciddi davranmak. Kuralcı. Kurallara fazla bağlı. Çok dikkatli ve ağırbaşlı. Biçimci. Formaliteci. Çok ciddi.

Cracked : Çatlak (yeryüzü vb). Pütür pütür. Kırık. Kafadan kontak. Üşütük. Çatlak. Keçileri kaçırmış. Kaçık. Çatlamış.

Sectarian : Tarikatla ilgili. Bağnaz yandaş. Tutucu kimse. Mezhepçi. Tarikatçı kimse. Darkafalı. Hizipçi. Parti çıkarını gözeten. Bağnaz kimse.

 

Hardliner : Sabit fikirli. Kendi fikir veya görüşlerine sıkı bir biçimde bağlı olan kimse. Muhafazakar. Boyun eğmeyi reddeden kimse. Kendi görüşlerine sıkı sıkıya bağlı olan.

Fanatical synonyms : ascetic, uncivilized, case, noncivilised, bluenoses, conservative, fanatics, strait laced, rooters, godlier, hidebound, aficionado, diseased, ascetics, blocker, overzealous, illiberal, uneducated, energumen, stuffiest, dye in the wool, religionist, unenlightened, narrow minded, cases, uncivilised, barfy, bed ridden, zealot, clip, buffs, bigoted, uncultured.

Fanatical zıt anlamlı kelimeler, Fanatical kelime anlamı

Passionless : Kendine hakim. İhtirassız. Tutkusuz. Heyecansız. Ruhsuz. Soğukkanlı.

Fanatical ingilizce tanımı, definition of Fanatical

Fanatical kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Fanatic. Characteristic of, or relating to, fanaticism.