Fiddled türkçesi Fiddled nedir

  • Aylaklık etmek.
  • Dalavere.
  • Ayrıntılarla ilgilenmek.
  • Oyalanmak.
  • Dolandırmak.
  • Keman çalmak.
  • Dalavere yapmak.
  • Üzerinde oynama yapmak.
  • Parmak tıkırdatmak.
  • Vaktini boşa harcamak.

Fiddled ingilizcede ne demek, Fiddled nerede nasıl kullanılır?

Fiddlededee : Saçmalık kelimesinin karşılığı olan ünlem niteliğindeki kelime veya ifade.

Fiddledeedee : Saçma!.

Fiddle about : Vaktini boşa harcamak. Aylaklık etmek. Vakit öldürmek.

Fiddle around : Oyalanmak. Aylaklık etmek. Vaktini boşa harcamak. Vakit öldürmek. Vakit geçirmek.

Fiddle away : Vakit öldürmek. Zaman harcamak. Vakti boşa geçirmek. Boşa harcamak. Zamanı boş geçirmek. İsraf etmek.

Fiddle while rome burns : Bir kriz anında asıl önemli konuyu gözardı edip önemsiz konularla ilgilenmek. Kılını bile kıpırdatmamak. Roma yanarken keman çalmak.

Bull fiddle : Bas.

Second fiddle : İkinci derecede rol oynayan. Ecede rol oynayan.

Fiddle de dee : Boş laf. Boş laf!. Zırva. Saçma!. Saçma.

Fiddle with : Kurcalamak. Ayarlarıyla oynamak. Huzursuzlanmak. Rahatsız bir şekilde kıpırdamak. Oynamak. Ayarıyla oynamak.

İngilizce Fiddled Türkçe anlamı, Fiddled eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fiddled ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Chicanes : Dalavera. Kozsuz el briç. Şikan. Hile. Hile ile elinden almak. Şike. Hile yapmak. Şike yapmak. Safsata.

 

Bilked : Hile. Borç takmak. Dolandırıcı. Aldatmak. Ödememek. Dubara. Kandırmak.

Burn daylight : Karanlıktan önce ışıkları yakmak. Gereksiz işler yapmak. Zaman harcamak. Zamanı boşa harcamak. Boş yere calışmak.

Chicaning : Kozsuz el briç. Dalavera. Şike. Hile. Şikan. Hile yapmak. Safsata. Şike yapmak. Hile ile elinden almak.

Dallies : Vakit öldürmek. İşi ağırdan almak. Oynaşmak. Haylazlık etmek. Sallanmak. Zaman öldürmek. Eğlenmek.

Bum around : Aylak aylak dolaşmak. Boş boş gezinmek. Başıboş dolaşmak. Serserilik etmek. Başıboş takılmak. Aylakça zaman harcamak.

City centre : Kent merkezi. Kent özeği. Bir kentin, başlıca kamusal ve özel yapılarının, tecim, yönetim ve ekin kuruluşlarının bir araya toplandığı, çok katlı yapıları, yoğun ve devinimli nüfusu ile ilgi çekici kesimi. bk. özbölge, iş bölgesi, iş özeği.

Dallying : Zaman öldürmek. Oyalanma. Haylazlık etme. Oynaşmak.

Fool about : Aptallık etmek. Tembellik etmek. Aptalca davranmak. Maskaralık etmek. Avare avare dolaşmak. Aylak aylak dolaşmak.

Amuse oneself : Avunmak. Eğlenmek. Gönül eğlendirmek. Zevklenmek.

Fiddled synonyms : centre stage, daff, chiseling, financial center, frame, chiselling, tweedle, be pleased with, gammon, center stage, garbling, bums, horse around, garble, midfield, deception, area, doctor, be amusing, be amused, dawdle, manoeuvre, frig, cabals, deceit, scheme, buncoed, midstream, gammons, fiddles, cheating, bilk, delay.

Fiddled zıt anlamlı kelimeler, Fiddled kelime anlamı

Empty : Aç. Tahliye etmek. Yoksun. Saçma. İçini boşaltmak. Anlamsız. Akıtmak. Dökmek. İçeriksiz.

Terminal : Dönemle ilgili. Uçbirim. Dönem. Uçta bulunan. Dönem sonuna ait. Tren garı. Son durak. Uç. Terminal. Nihayet.