Flack türkçesi Flack nedir

  • Uçaksavar.
  • Basın sözcüsü.
  • Reklam.
  • Jeoloji alanında kullanılır.
  • Tanıtım elemanı.
  • Basın sözcülüğü yapmak.
  • Tanıtım.
  • Bir örtünün ilerleme sırasında kırılmasıyle, temelindeki oluşukların örtüdeki daha genç katmanların üstüne gelmiş dilimleri. (kayaçtan ayrılmış kabuksu ince parçalar.).
  • Pul.
  • Reklam ajansı.
  • Uçaksavar ateşi.
  • Eleştiri.
  • Basın danışmanı.
  • Küfür.

Flack ingilizcede ne demek, Flack nerede nasıl kullanılır?

Flack jacket : Giyeni uçuşan şarapnel parçalarından korumak için yapılan ceket.

Keith flack node : Keith-flack düğümü. Sinoatriyal düğüm.

Flacks : Eleştiri. Uçaksavar. Tanıtım elemanı. Basın sözcüsü. Tanıtım. Uçaksavar ateşi. Küfür. Basın sözcülüğü yapmak. Reklam ajansı. Reklam.

Flaccid : Gevşek. Zayıf. Sarkık. Yumuşak. Flasid. İradesiz.

Flaccid hip : Gevşek kalça. Kalça eklemi displazisi.

Flacons : Kapaklı şişe. Tapalı küçük şişe.

Flab : Yağlı veya kilolu kimse. Yağ. Aşırı vücut ölçüsü. Şişman. Şişmenlık. Aşırı vücut ağırlığı.

Flabbergasting : Çok şaşırtmak. Şaşkına çevirmek. Şaşkınlıktan dili tutulmuş. Küçük dilini yutturmak. Afallamış. Hayret ettirmek. Şaşırtmak. Hayret uyandırmak. Hayret ve meraka boğulmuş. Afallatmak.

Flacon : Kapaklı şişe. Tapalı küçük şişe.

 

Flaccid paralysis : Yumuşak felç. Felç, inme. Flasid paralizi. Flasid paralizis. Felç. Gevşek felç.

İngilizce Flack Türkçe anlamı, Flack eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Flack ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Commercial : Ticari amaçlı. Ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Mesleki. Tecimsel. Ticari. Ticari yemler. Ticaret yapan. Radyo reklamı. Tarım işletmesinde üretilen veya üretilebilen yemlerin dışında kalan, tarım sanayi kalıntıları veya yan ürünleri, ticari karma yemler, yem katkı maddeleriyle öğütme gibi fiziksel yapısı değiştirilmiş her türlü karma yem ham maddeleri.

Abrasive power : Akarsuyun aşındırma gücü. Aşındırıcı güç. Akarsuyun ve akarsuyla taşınan katı maddelerin, devimsel enerjileri arasındaki orantı.(akarsuyun devimsel m . v2 enerjisi = m . v2; taşınan maddelerin devimsel enerjisi = -»- dir. m = suyun kütlesi, v = akarsuyun hızı, m = maddelerin kütlesi, v = taşınan maddelerin hızı.). Aşındırıcı kuvvet.

Blasphemies : Kutsal şeylere küfür. Allah'a küfür etme. Dine küfretme. Kutsal şeylere sövme. Dine küfür etme. Tanrıya ve kutsal şeylere sövme. Allah hakkında kötü konuşma.

Flak : Hava savunma ateşi. Fırça çekme. Şikayet. Sert eleştiri.

Abysal environment : Derin ova. 2000 m.nin altındaki derin deniz dibi ortamı.

Attack : Sayı yapmak üzere karşı takım kalesine doğru genellikle topluca girişilen eylem. Hamle yapmak. Hücum. Atak. Atılım. Yakalanmak. Taarruz etmek. Doğrudan doğruya sayı kazanmak amacıyla yapılan hamle. Kesin sonuç almak için tarafların kurduğu, oyunu karşı taraf alanına aktaran düzen. Üstüne varmak.

 

Critiques : Eleştiri yazısı. Etüt. Kritiğini yapmak. Kritik. Eleştirmek. Tenkit. Gözden geçirmek.

Advertising agency : İletişim ve pazarlama alanlarında uzmanlaşan ve bu hizmetleri müşterilerine sunan işletme. Reklam şirketi. Reklam bürosu. Müşterileri adına reklamın planlanması, hazırlanması ve sunulması etkinliklerini belirli bir ücret veya komisyon karşılığında gerçekleştiren şirket.

Lamella : Lamel. Plaka biçimindeki ince yapı. Safiha şeklindeki ince herhangi bir yapı. Lamella. İnce levha. İnce tabaka. Katman.

Spokesperson : Sözcü. Sözcü olmak. Marka yüzü. Başka bir kimse veya grup adına konuşma yapan kimse. Konuşmacı.

Flack synonyms : flak catcher, flack catcher, unfavorable judgment, presentations, animadverted, alcalic fumarole, billingsgate, scale, paillette, absolute chronology, commentary, alkali rocks, animadverts, commentaries, antiaircraft gun, dislodged slices, belittlement, voice, cuss word, laminas, curse, animadversion, lamina, critism, familiarisation, adjacent rock, flakes, fish scale, adventive cone, sales demonstrator, ballyhoos, lamellas, cusses.