Flakiest türkçesi Flakiest nedir

Flakiest ingilizcede ne demek, Flakiest nerede nasıl kullanılır?

Flakier : Yapraksı. Acayip. Yassı. Lapa lapa. Gevrek. İnce dilimler halinde. Pul pul. Tuhaf. Pulsu.

Flakily : Yassı olarak. Garip bir şekilde.

Flakiness : Pul pul olma. Lapa lapa oluş.

Flaking : Pul pul kalkma. Pul pul yapma. Tane yemlerin lezzetini artırmak ve nişastanın daha iyi sindirilmesini sağlamak için sıcak su buharına ve basınca uzun süre maruz kalması ve nemli olarak merdanelerden geçirilerek ince tabaka durumuna getirilmesi işlemi, pul durumuna getirme. Yolmak (pullarını). Pul pul olma. Pulcuk durumuna getirme. Pullanma. Pul pul ayırmak. Pulsu çatlama. Yongalama.

Flak jacket : Giyeni kurşunlardan ve şarapnelden koruyan keçe kaplı giysi. Şarapnel geçirmez yelek. Kurşun geçirmez yelek.

Flaked : Pul pul. Pul halinde ayrılıp düşmüş. Kuşbaşı. İnce ince. Pul pul olmuş.

Flakes : Tanecik. İnce parça. Pullar. Kar taneciği. Pul. Kılcal çatlaklıklar. Acayip tip. Kuşbaşı parça. Balık pulu.

Flaked hydrobiotite : Pulcuklastırılmış hidrobiyotit. Verksit. Pulcuklaştırılmış hidrobiyotit. Yemlerde katkı maddesi olarak kullanılan magnezyum-alüminyum-demir silikat, verksit.

Flake : Kar taneciği. Tanecik. Acayip tip. Soyulmak. Kavlamak. Tane. Pul pul ayırmak. Yıldız kesimli kereste yüzeyinde rastlanan; damarlara dik açılı, ince, istikrarsız ve kesik kesik hareler. Balık pulu. Tane tane yağmak.

 

Flake away : Kabarıp dökülmek. Kabarıp dökülmek (boya tabakaları vb). Kavlamak. Tabaka halinde dökülmek.

İngilizce Flakiest Türkçe anlamı, Flakiest eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Flakiest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Oblates : Manastır hayatına kendini adamış. Basık. Kendini manastıra adamış kimse. Kutupları yassılaşmış.

Pancake : Krep. El üstü sektirme. Gözleme. Gövde üzerine inmek (uçak). Tava keki.

Crispy : Taptaze ve sulu (meyve veya sebze). Çıtır çıtır. Canlandırıcı. Kırışık. Taze. Zinde. Canlı. Kıvırcık. Kıtır kıtır.

Comically : Komik bir biçimde. Komik olarak. Komedi olarak. Komik biçimde. Gülünçlü. Gülünç olarak. Garip biçimde.

Crotchets : Merak. Tuhaf düşünce. Deli. Saçma düşünce. Delilik. Dörtlük. Garip. Garip düşünce.

Flattest : Havası inmiş. En düz. Boşalmış (aku, pil vb.). Tekdüze. Gazı kaçmış. Boş. Kesat. Düz. Boğuk. Patlak.

Laminar : Kat kat. Yapraklar halinde. Yaprak halinde. Laminer. Katmerli. İnce tabaka halinde. Tabakalı. İnce yaprak halinde. İnce levha halinde.

Foliose : Yapraklara ilişkin. Yapraklı.

Squamate : Skuamat. Pullu.

Brittleness : Düşük gerilim uygulanan bir metal ya da alaşımın, biçiminde önemli değişiklikler olmadan kırılma eğilimi göstermesi. Kırılganlık. Kimya, madencilik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Gevreklik. Filmin, jelatinindeki nemin ve esnekleştirici özdeğin yitimi sonucu kolaylıkla kırılabilir duruma gelmesi. Gevreme.

 

Flakiest synonyms : biscuit, bughouse, curious, tabloids, bizarre, scaliest, crispiness, crispness, flaked, foliaceos, drolling, scalier, crumbly, squarrous, bizarres, flat, leafed, crankiest, flaky, foliates, crispier, squamous, craziness, anomalous, cranked, crunchy, plane, cracker, leafier, brittle, foliated, pancaked, as in a dream.

Flakiest zıt anlamlı kelimeler, Flakiest kelime anlamı

Sanity : Mantıklı olma. Muhakeme. Ruh sağlığı. Aklıselimlik. Aklı başında olma. Fikir selameti. Akıllılık. Aklıselim. Akıl sağlığı.