Flap türkçesi Flap nedir

  • Kanatlarını çırpmak.
  • Sinirlenmek.
  • Savurmak.
  • Çırpmak (kuş kanatlarını).
  • Kanat çırpmak.
  • Saçmalamak.
  • Çırpmak.
  • Sallanmak.
  • Rüzgarda dalgalanmak.
  • Zırvalamak.
  • Kanat çırpmak (kuş).
  • Katlamak.
  • Telaşlanmak.
  • Rüzgarda dalgalanmak (bayrak veya yelken vb).
  • Sallamak.

Flap ile ilgili cümleler

English: I can't play Flappy Bird.
Turkish: Flappy Bird'ı oynayamam.

English: Ali was unflappable.
Turkish: Ali soğukkanlıydı.

English: The bird flapped its wings.
Turkish: Kuş kanatlarını çırptı.

Flap ingilizcede ne demek, Flap nerede nasıl kullanılır?

Flap eared : Sarkık kulaklı.

Flap hinge : Kelebek menteşesi.

Flap of wings : Kanatların aşağı yukarı hareketi (bir kuşun, yarasanın, vb.). Kanatların çırpılması.

Flap off : Kanat çırparak uzaklaşmak.

Be in a flap : Telaşa kapılmak. Telaşlanmak.

Wing flap : Kanatçık. Flap. Kanat flapı. Kanat flabı.

Pedinculeted flap : Doku kaybı olan bölgeyi kapatmak için oluşturulan kan dolaşımı olan saplı flep. Pedinküllü flep.

Tent flap : Çadır kanadı. Çadır kapağı.

Straugler flap : İlk çalıştırmada karaç girişini tıkayarak motora zengin bir karışım alınmasını sağlayan, olağan çalışma sırasında açılan kelebek. Hava kelebeği.

Flapdoodle : Saçmalık. Zırva. Boş laf.

İngilizce Flap Türkçe anlamı, Flap eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Flap ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Gabbed : Gevezelik. Çene yapmak. Çok konuşmak. Kertik. Çene. Boş konuşmak. Saçmalık. Konuşkanlık.

Bungs : Dövmek. Tıkaç. Tapalamak. Tıpa. Hırpalamak. Ağzını tıpa ile kapamak. Fırlatmak. Tapa. Tıpalamak.

Brandishes : Tehdit edercesine sallamak (elini veya parmağını vb). Sağa sola sallamak. Savurma. Sallama.

Be cross : Darılmak. Küsmek. Asabı bozulmak. Kızmak.

Bend : İşi e geldiği gibi değiştirmek. Kıvırmak. Çökmek (diz). Yöneltmek. Bükülmek. Eğilmek. Dönemeç. Bükmek. Oynama yapmak.

Beat up : Hücum etmek. Fena halde pataklamak. Çalkalamak. Saldırmak. Yenmek. Külüstür. Döverek yaralamak. Hırpalamak. Tekme tokat girişmek. Dövmek.

Churn : Süt güğümü. Köpürmek. Yayıkta tereyağı yapmak. Çalkantılı olmak. Yayık yaymak. Sağılan sütün toplandığı büyük kap. (sıvı) köpürtmek. Yayıkta çalkalamak.

Tent flap : Çadır kanadı. Çadır kapağı.

Blethered : Gereksiz konuşma. Abuk sabuk konuşmak. Saçmalık. Saçma. Zırva. Saçma sapan konuşmak.

Flapped : Titrek ünsüz. Dil sırtını geriye doğru kabarıp, kenarlarının diş- ön damak sınırında yer aldığı sırada, dil ucunun diş etine hafifçe çarpması ve aradan geçen havanın titremesi ile oluşan akıcı r ünsüzü.

Flap synonyms : rainfly, pocket flap, babble, blathered, dillydallies, beats, flirt, creaming, fly, rot, flaps, jag, creams, draping, coattail, cudgel, ramble on, be slung from, be alarmed, cuttled, cuttles, draped, flutters, mess about, chuck away, ferment, lap, overlap, blethers, dallies, churns, flurry, flings.

 

Flap zıt anlamlı kelimeler, Flap kelime anlamı

Stand still : Kımıldamadan durmak. Kımıldamamak. Hareketsiz kalmak. Hareket etmemek. Kıpırdamamak. Hareketsiz durmak.

Flap ingilizce tanımı, definition of Flap

Flap kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the flap of a garment. To strike. Anything broad and limber that hangs loose, or that is attached by one side or end and is easily moved. To beat with a flap. To move as do wings, or as something broad or loose. To fly with wings beating the air.