Folding money türkçesi Folding money nedir

Folding money ingilizcede ne demek, Folding money nerede nasıl kullanılır?

Folding : Katlama. Yerkabuğunun oluşum evreleri boyunca, yer teknelerinde birikerek kalın katmanlar oluşturan tortuların, içgüçlerin yarattığı yan basınçlarla sıkışıp sertleşerek, dalgalı bir yüzey durumunda yükselmeleri olayı. bk. kıvrımlı dağlar. Kırma. Portatif. Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Katlanma. Kıvrım. Paftalama. Kıvrılma. Önce yatay durumda olan katmanların, yandan gelen basınçlarla dalgalı bir biçim almaları olayı.

Money : Para. Ücret. Akçe. Para kırmak. Nakit. Durağan olan, olmayan eşya değerini ölçen değişim aracı. eskiden gümüş paraya verilen ad. Sikke. İktisat, ekonomi, sosyoloji alanlarında kullanılır. Bedel. Mangır.

Folding bag : Katlanan çanta. Kolay taşıma veya birşeyler koyma için beraber katlanabilir el çantası veya valiz.

Folding bed : Portatif yatak. Katlanan yatak. Ek yatak. Taşınabilir yatak. Açılır kapanır karyola. Portatif karyola.

Folding camera : Körüklü fotoğraf makinesi.

Folding chair : Açılır-kapanır kanepe. Katlanır iskemle. Katlanır koltuk. Açılır kapanır koltuk.

İngilizce Folding money Türkçe anlamı, Folding money eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Folding money ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Note : İki satır yazıvermek. Bir görüşmede yanıtlayıcının yaklaşımı, görüşme ortamı ve duruma eşlik eden koşulları belirtmek üzere görüşmecinin tuttuğu kısa yazım. Senet. Belirti. Not. Fatura. İşaretlemek. Belge. Saygınlık. Söz etmek.

Bank note : Nakit para. Merkez bankaları tarafından kağıda basılarak çıkarılan para. Banknot.

Soft money : Yumuşak fon. Kolay para. Yumuşak para. Dünya çapında kabul görmeyen istikrarsız para birimleri. Bir siyasi parti tarafından belirli bir aday yerine kendisini tanıtmak için kullanılabilen fon (federal yasalara tabi değildir). Değeri inip çıkan para. Değeri eksilen para.

Paper money : Gayme. Altın ya da gümüş karşılığı olmayan kağıt para. devlet gücüyle dönüştürülen zorunlu bir borçlanmadan başka bir anlam ve niteliği olmayan kağıt para. Saymaca kağıt para. Banknot. Emre yazılı senet.

Banknote : Kaime. Papel. Saymaca kağıt para. Banknot. Para. Altın ya da gümüş karşılığı olmayan kağıt para. devlet gücüyle dönüştürülen zorunlu bir borçlanmadan başka bir anlam ve niteliği olmayan kağıt para.

Dead presidents : Para. Merhum cumhurbaşkanları. Rahmetli olmuş cumhurbaşkanları. Banknot şeklindeki nakit para (argo terim).

Conventional money : Karşılığı altın ya da gümüş olan para. madeni paraya çevrilebilen, karşılığı sınırlı para. zorunlu olarak kullanılan ve karşılığı olmayan kağıt para.

Greenback : Yeşil. Amerikan banknotu. Yeşil kurbağa. Papel. Tennessee eyaletinde yerleşim yeri. A.b.d.'ne mahsus arkası yeşil banknot. Banknot. Dolar.

 

Bank bill : Banka poliçesi. Banka poliçe. Bankanın düzenlediği ödeme emri. Banknot. Kalkınma ve yatırım bankalarının borçlu sıfatıyla çıkardığı emre veya hamiline yazılı bir sermaye piyasası aracı. Bir banka tarafından diğer bir banka üzerine çekilen poliçe. Banka bonosu.

Banknotes : Banknotlar. Banknot.

Folding money synonyms : bill, rag, paper currency, money bill, fiduciary money.