Fragment türkçesi Fragment nedir

  • Kırılmış parça.
  • Parçalamak.
  • Bölüm.
  • Parça.
  • Fragman.
  • Tam olmayan parça.
  • Küçük parça.
  • Parçalanmak.
  • Kısım.
  • Kırıntı.
  • Parçalara ayrılmak.
  • Kırık.
  • Yazılı bir yapıttan alınan bir bölüm. tümü değil de bir bölümü bize kalabilmiş yapıt. örn. büchner'in "woyzek".
  • Bilgisayar, tiyatro, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Bir yapıtın, iyesine özgü özellikleri taşıyan bölümü.
  • Cüz.
  • Yazılı bir yapıttan alınmış bir bölüm. bir kısmı yitirilerek yalnızca bir bölümü kalmış olan yapıt.
  • Bölük börçük olmak.
  • Kırılmış küçük kemik parçası.

Fragment ile ilgili cümleler

English: The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke.
Turkish: Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı.

English: Fragments of the mirror were scattered on the floor.
Turkish: Ayna parçaları zemin üzerinde dağıldı.

English: The priceless china shattered into fragments.
Turkish: Paha biçilmez porselen parçalara ayrıldı.

Fragment ingilizcede ne demek, Fragment nerede nasıl kullanılır?

Fragment crystalline : Fc. Kristalize olabilen fragment.

Restriction fragment length polymorphism : Dna’yı restriksiyon enzimleri aracılığıyla keserek dna’daki baz sırası farklılıklarının analiz edilmesi. Rflp.

 

Antigen binding fragment : Antijen bağlayan parça. Bir antikor molekülünde antijenle bağlanan kısım, fab. Fab. Antijen bağlayan kısım.

Crystallizable fragment : Kristalize olabilen fragmen. Kristalize edilebilen kısım. İmmünoglobulin molekülünün papain enzimiyle muamelesinden sonra elde edilen, kristalize olabilen, antijen bağlamayan parçası, fc.

Klenow fragment : Klenow parçası. Dna nükleotit dizilerinin bulunmasında kullanılan polimeraz ve ekzonükleaz faaliyetlerine sahip dna polimeraz ı enziminin parçası. klenow fragmenti.

Fragmentally : Parçalı bir şekilde. Bağlantısız bir şekilde. Parçalanmış olarak.

Fragmentary : Parçalı. Parça halinde. Bölük pörçük. Tamamlanmamış. Kısım kısım. Parça parça. Eksik. Parçalar halinde. Ayrılmış. Yarım yamalak.

Fragmented goods : Parçalanmış mallar. Üretimi alt süreçlere ayrıştırılabilen ve maliyet üstünlüğüne göre farklı mekanlarda parça parça üretilebilen mallar.

Fragmentariness : Eksiklik. Eksik kalmışlık. Parça halinde olma özelliği. Parçalara kırılmış veya ayrılmış olma niteliği. Kısım kısım olma. Parça parça olma.

Fragmentation bomb : Parça tesirli bomba. Parçalanarak dağılan bomba.

İngilizce Fragment Türkçe anlamı, Fragment eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fragment ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Portioning : Ayırmak. Miras bırakmak. Bir tabak yemek. Paylaştırmak. Porsiyonlamak. Bölüştürmek. Bölmek. Parsellemek. Çeyiz vermek.

Be shattered : Paramparça olmak. Sarsılmak.

Crush : Öğütmek. Sıkışıp tepişmek. Kırılmak. Buruşmak. Zulmetmek. Abayı yakma. Bastırmak. Aptalca aşk. Kalabalık. İzdiham oluşturmak.

 

Shard : Çömlek kırığı. Kırık çömlek parçası. Böcek kanadı zarfı.

Filing : Eğeleme. Dosyalama. Törpüleme. Başvuru.

Decay : Buzul çekilmesi. Kokuşma. Çürüme. Bozmak. Zayıflamak. Güçten düşmek. Sağlığını kaybetmek. Sağlığını yitirmek. Azalmak.

Aliquots : Bir sayıyı tam bölen sayı. 24 saatlik numuneden alınan örnek. Tambölen. Sayıyı tam bölen. Sıvı bölüntü. Tümbölen. Alikuot. Bölüntü. Temsili miktar.

Breaks : Patlamak. Ara vermek. Dalmak. İhlal etmek. Ağarmak. Söylemek. Fırlamak. Bozmak. Kesmek. Batmak.

Effeminate : Feminin. Efemine. Kadınca. Efeminat. Kadın gibi. Yumuşak. Kadınsı. Karı kılıklı. Kadın kılıklı.

Paring : Kabuğunu soyma. Yontma. Dış katmanı kesip çıkarma. Soyma (kabuk, soyma, soyuntu, kabuk soyma, soyma (kabuk). Soyuntu. Soyma (kabuk). Kabuk. Yonga.

Fragment synonyms : clast, broken pieces, comminute, division, piece, trailer, chapter, crumble, bust, fleck, broken piece, avulsions, break to pieces, chip off, dashes, break into pieces, compartments, category, fractured, attachments, component, crumbed, trailers, act, avulsion, dash, brickbat, batches, moiety, crashes, buggered, fragments, bad mark.

Fragment ingilizce tanımı, definition of Fragment

Fragment kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a fragment of an ancient writing. An imperfect part. A part broken off. A small, detached portion.