Freeware türkçesi Freeware nedir

  • Kamuya açık yazılım.
  • Bilgisayar alanında kullanılır.
  • Ücretsiz olarak kullanılabilen telif hakkı ile korunan program (bilgisayar).
  • Bedava yazılım.
  • Ücretsiz yazılım.

Freeware ingilizcede ne demek, Freeware nerede nasıl kullanılır?

Freeway : Karayolu. Çevre yolu. Otoyol. Anakentler arasında hızlı taşıt gidişgelişini sağlayan, yayalara kapalı, taşıt giriş çıkışıyla sık sık kesilmeyen, yerleşim yerlerinin dışından geçen, hız düşürmeyi gerektiren keskin dönüşleri bulunmayan, bir iki saatlik aralıklarla dinlenme ve benzin alma yerleri öngörülmüş, geniş ve birkaç şeritli karayolu. İveryol. Ekspres yol. Otoban.

Freeways : Çevre yolu. Otoban. Ekspres yol. Otoyol. İveryol. Karayolu.

Freewheel : Avara kasnağı. Avara çark. Bisiklette pedal çevirmeden gitme. Serbest arka tekerlek. Pedal çevirmeden gitmek. Arka tekerleği zincirden güç almadan serbest dönen bisikletle gitmek. Çok serbest veya teklifsiz davranmak. Sorumsuzca yaşamak. Etrafa aldırmadan hareket etmek. Serbest tekerlek.

Freewheeler : Özgürlüğüne düşkün. Aylak tekerleği olan araç. Aylak tekerlek. Serbest hareket eden kişi.

Freewheelers : Özgürlüğüne düşkün. Serbest hareket eden kişi. Aylak tekerleği olan araç. Aylak tekerlek.

Free agency : Davranış özgürlüğü.

 

Free acid : Serbest asit.

Freewheels : Etrafa aldırmadan hareket etmek. Arka tekerleği zincirden güç almadan serbest dönen bisikletle gitmek. Pedal çevirmeden gitmek. Serbest arka tekerlek. Serbest tekerlek. Avara çark. Bisiklette pedal çevirmeden gitme. Sorumsuzca yaşamak. Avara kasnağı. Çok serbest veya teklifsiz davranmak.

Free agent : Faili muhtar. İstediğini yapabilen kimse. Bonservisi kendinde olan oyuncu. Başına buyruk kimse. Herhangi bir takımla kontratının süresi sona ermiş oyuncu. Kendi işlerinde yasal yetkiye sahip kimse. Herhangi bir kulübe bağlı olmayan sporcu. Bonservisi elinde olan oyuncu.

Free admission : Duhuliyesiz. Ücretsiz giriş.

İngilizce Freeware Türkçe anlamı, Freeware eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Freeware ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Computer software : Bilgisayar yazılımı.

Abort : İptal etmek. Erken doğum yapmak. (bilgisayar) prosedürü durdurmak. Boşa çıkmak. Tamamlamadan durdurmak. Durdurmak. Çocuk aldırmak. Dayandırmak. Lağvetmek. Dölütünü düşürtmek.

Absolute loader : Salt yükleyici. Mutlak yükleyici.

Abbreviate : Özetlemek. Sadeleştirmek. Kırpmak. Kısaltmak. İhtisar etmek.

Access mechanism : Erişim mekanizması. Erişim düzeneği.

Ac adapter : Da bağdaştırıcısı. Aa bağdaştırıcısı. Ac bağdaştırıcısı.

Package : Paket program. Kırılıp dökülmesini önlemek amacıyla malın içine koyulduğu kap ya da sarıldığı nesne. Ambalaj. Ambalajlamak. Posta paketi, sarılmış ya da sarılmamış taşınacak nesneler. elde taşınabilecek büyüklükte kağıda sarılmış nesne. Koli. Paket etmek. Sarmalaç. Yem, gıda, ilaç ve her türlü kimyasal maddeleri dış etkenlerden koruyan, pazarlama sırasında üzerindeki işaret ve etiketiyle ürünü tanıtan, ayrıca dağıtım ve depolama sırasında taşıma kolaylığı sağlayan kağıt, karton, plastik vb. maddelerden yapılmış dış koruma. Paket.

 

Software : Bilgisayar yazılımı. Bilgisayar programı. Yazılım programı. Bilgisayar, bilişim, ekonomi, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Program. İletişim araçlarıyla oluşturulan bilgilerin, izlencelerin tümü. bir sinemanın bir gösterimindeki filmlerden oluşan, belirli bir süre sonunda yerini başka filmlere bırakan gösterisi. belirli tarihlerde ve gösterimlerde hangi filmlerin yer alacağını, bu filmlerle ilgili kısa bilgileri veren yazı. tv. belirli bir televizyon yayacının bir gün içinde değişik bölümlerden oluşan yayınlarının tümü. bu yayın içinde kendi başına bir bütün oluşturan bölümlerden her biri. bu bölümlerin sıralanış ve saatlerini gösteren, bunlarla ilgili kısa bilgiler veren yazı. Bilgisayarlı yazılım sistemi. Bir bilgi işlem dizgesinin işleyişi ile ilgili bilgisayar izlencelerinin, yordamların, kuralların ve gerektiğinde belgelemenin tümü. Yazılım. İzlence.

Access key : Erişim tuşu. Erişim anahtarı. (internet, bilgisayar) bilgisayar kullanıcısının klavyeyi kullanarak anında bir web sitesinin belirli bir bölümüne atlamasına izin veren tuş.

Software package : Yazılım paketi. Belirli bir görevin yerine getirilmesi amaçlı olan ve tüm belgelere sahip program. Program paketi. Belli bir konudaki yazılım öğelerini, düzenli bir bütün biçiminde, belgelenmiş olarak içeren yazılım ürünü. Yazılım-takım.

Freeware synonyms : software program, abstract syntax tree, free software, acception, accent char, public domain software, software system, access control entry, access control, absolute device, accent bar, abort sequence, abnormal end, accelerator key.

Freeware zıt anlamlı kelimeler, Freeware kelime anlamı

Hardware : Hırdavatçı dükkanı. Nalbur. Hırdavat. İletişimi sağlamakta kullanılan araçların tümü. Teçhizat. Gitar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Madeni eşya. Bilgisayar sistemindeki elektronik ve mekanik araçlar. Çalgının, ağacı dışında kalan burgu, köprü ve düğme gibi bölümleri. Donanım.