Friend of the court türkçesi Friend of the court nedir

  • Müşahit taraf.
  • Uzman müşavir.
  • Dava ile ilgili olmadığı halde duruşmada hazır olup ta mahkemenin dikkatini maddi veya hukuki bir meseleye celbeden kimse.
  • Bilirkişi.
  • İlgili olmayan müşavir.

Friend of the court ingilizcede ne demek, Friend of the court nerede nasıl kullanılır?

Friend : Tanıdık. Can. Ahbap. Yardımcı. Arkadaş. Dost. Yaren. Yoldaş. Destek. Bir sosyal paylaşım sitesinde birini arkadaş olarak eklemek.

Of : Karşı. Nin. -dan. -in. -den övünerek bahsetmek. Yüzünden. -nın. İle ilgili. Hakkında. -nin.

The : Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belgili tanımlık. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır.

Court : Aranmak. Dalkavukluk yapmak. Tenis, hukuk alanlarında kullanılır. Davet etmek. Gözüne girmeye çalışmak. Alantopu oyununun oynandığı, boyu 23,77 m. eni tek oyunu için 8,23 m., çift oyunu için 10,97 m. olan dikdörtgen biçimindeki yer. Teveccühünü kazanmaya çalışmak. Kur yapmak. Dalkavukluk etmek. Temel yargılık.

Friend of the family : Aile üyelerinin iyi tanıdıkları ve sevdikleri kişi. Aile arkadaşı.

Session of the court : Duruşma oturumu. Kritik bir şeyi karara bağlamak için mahkemede gerçekleştirilen toplantı. Mahkeme oturumu.

 

A friend of theirs : Bir arkadaşları.

Clerk of the court : Yazıcı. Zabıt katibi. Mahkeme katibi.

Officer of the court : Mahkeme katibi. Mahkeme memuru. Adliyede çalışan memur.

İngilizce Friend of the court Türkçe anlamı, Friend of the court eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Friend of the court ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Surveyors : Anketçi. Araştırmacı. Sürveyan. Yerölçmeci. Müfettiş. Mimar. Mesahacı. Arazi mühendisi. Ölçümcü.

Valuators : Değerlemeci. Değer biçen kimse.

Referees : Hakem. Eksper. Raportör.

Authority : Otorite. Uzman. Bilgisayar, hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır. Bir bireyin, bir görüşler dizgesinin ya da bir örgütün, kimi nitelikleri taşımaktan ya da kimi orunlarda bulunarak belli hizmetleri yerine getirmekten doğan ve genel olarak tanınan etkisi. Yetki belgesi. Nüfuz. Yetki. İtibar. Hak.

Consultant : Uzman. Mütehassıs. Uzman doktor. İki yüzlü. Belirli bir konuda bilgi ve uzmanlık sahibi olan, bilgi ve görüşlerinden yararlanmak üzere görevlendirilen kişi. Müşavir. Danışman. Bilir kişi. Başhekim. Konsültan.

Valuator : Değerlemeci. Değer biçen kimse.

Experts : Uzman. Üstad. Uzmanlar. Usta. Erbap. Uzman kişiler. Eksper.

Pundit : Bilge. Uzman. Üstat. Alim. Bilgin. Hintli bilge.

Legal expert : Hukukçu. Hukuk adamı. Hukuk danışmanı. Hukuk uzmanı.

Amicus curiae : Bazı konularda tavsiye etmesi için mahkeme tarafından davet edilen kişi.

Friend of the court synonyms : referee, expert witness, valuer, expert, surveyor.