Froe türkçesi Froe nedir

Froe ingilizcede ne demek, Froe nerede nasıl kullanılır?

Froes : Ağaç işçiliğinde kullanılan yarma aleti. Froe. Pasaklı kadın. Sürtük.

To and fro : Bir yandan öbür yana. Öteye beriye. İlerigeri. İleri geri. Öne arkaya. Aşağı yukarı. Bir aşağı bir yukarı. Bir ileri bir geri. Şuraya buraya.

Fro : Be. Geri. Arka. Den.

Frock : Frak. Cübbe. Kadın giysisi. Elbise. Dini göreve atamak. İş elbisesi. Cüppe. Redingot. Rop. Cüppe giydirmek.

Frock coat : Redingot. Frak.

Frog march : Kolunu arkaya bükerek götürmek. Yaka paça götürmek.

Frog kick : Kurbağalama yüzüş. Kurbağalama. Kurbağa ilerleyişi.

Frog in the throat : Ses kısılması. Boğukluk (ses veya diğer sesler hakkında). Boğazına bir şey takılma. Ses kısıklığı.

Frog : Kopça. Tuğla taban göçüğü. Kurbağa. Fransız (kötü). Tuğla harç çukuru. İlik. Makas göbeği. İki başlı kas. Göbek kısmı. Hem suda hem karada yaşayan, çeşitli solucanların arakonakçılığını da yapabilen, yüzücü ve sıçrayıcı ufak omurgalıların genel adı.

Frog spawn : Kurbağa yumurtası.

İngilizce Froe Türkçe anlamı, Froe eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Froe ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Minx : Fingirdek kız. Haspa. Arsız kız.

Independent : Serbest. Maddi yönden bağımsız. Kendi geçimini sağlayan. Başına buyruk. Bağımsız. Kendi geliri ile geçinebilen. Hür. Bağımsız (ekonomik açıdan). Müstakil. Özgür.

Minxes : Haspa. Fingirdek kız.

Trollop : Fahişe. Paçoz. Hafifmeşrep kadın.

Dowdies : Pasaklı. Kılıksız. Dökük. Elmalı turta. Elmalı sufle. Derbeder. Hırpani. Üstü başı dökülen kadın. Çapaçul.

Dowdy : Derbeder. Üstü başı dökülen kadın. Kılıksız. Elmalı turta. Hırpani. Elmalı sufle. Pasaklı. Dökük. Çapaçul.

On the loose : Kaçak. Hapishane kaçağı. Firarda. Başıboş. Firari. Sırra kadem basmış. Dışarda eğlenen. Kaçmış mahkum. Hapisten kaçmış. Kayıplara karışmış.

Slappers : Tokatlayan kimse veya şey. Tokat atan kimse. Önüne gelenle yatan kadın. Yosma. (ingiliz argosu) orospu. Küçük orospu.

Slapper : (ingiliz argosu) orospu. Küçük orospu. Tokat atan kimse. Önüne gelenle yatan kadın. Tokatlayan kimse veya şey. Yosma.

Slatterns : Hırpani kadın. Pasaklı. Bitli kokuş.

Froe synonyms : unimprisoned, out of school, foeman, bimbo, drab, unrestricted, sluts, unbound, escaped, flea bag, at large, unhampered, drabs, atrip, gadabouts, gadabout, enemy, sovereign, draggle tail, slattern, slut, lady of pleasure, draggletail, self governing, opponent, besieger, unconstrained, footloose, autonomous, freedom, opposer, unrestrained, lady of easy virtue.

Froe zıt anlamlı kelimeler, Froe kelime anlamı

Unfree : Tekrar yakalamak. Özgürlüğü iptal etmek. Özgür veya serbest olmayan.

Dependent : Muhtaç. Bağlı. Asılı. Bağımlı. Bkz.dependant.

 

Restricted : Kısıtlı. Zorunlu. Kayıt altında. Kontrollü. Kısıtlanmış. Sınırlamalı. Yasak. Yalnızca belirli bir kesimin kullanımına özgü. Belirli bir türküm için. Gizli.

Froe antonyms : bound, confined, restrained, agonist.

Froe ingilizce tanımı, definition of Froe

Froe kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : An iron cleaver or splitting tool. A dirty woman. A frow. A slattern. A frow.