Functionary türkçesi Functionary nedir

Functionary ingilizcede ne demek, Functionary nerede nasıl kullanılır?

Functionaries : İşlevleri olan kimse. Görevli.

Functional : İşlevsel. Ameli. Görevini yapar. Fonksiyonel. İş görür. Pratik. Eylem veya işlevle ilgili olan. hastalıkta işlevi etkileyen, ancak yapısını bozmayan. Görevsel. Görevci. Kullanışlı.

Functional accounting : Fonksiyonel muhasebe. İşlevsel muhasebe. Görevsel muhasebe. Sorumluluk muhasebesi. Uygulamalı muhasebe. Tatbiki muhasebe.

Functional adequacy : İşlevsel elverişlilik. Bir kentin yeni oluşturulan alanlarında yürütülmesi istenen eylemler için, ışık, oyun alanı, yeşil alan vb. koşulların var olup olmadığını belirten ölçü.

Functional analysis : İşlevsel analiz. Fonksiyonel analiz. İşlevsel çözümleme. İşlevsel çözüm. Kimi değişiklikler nedeniyle oluşan yeni halk kültürü düzeninin sayılama yöntemi yardımıyla açıklanması işlemi, bk. işlev, işlevsel okul, işlevsel tümgeler.

Functional anthropology : İşlevsel insanbilim. Konusunu oluşturan olayları işlevsel açıdan inceleyen insanbilim türü. bk. işlevsel halkbilim, işlevsel budunbilim.

Functional character : İşlevsel karakter.

Functional chain : İşlevsel zincir.

Functional budget : Fonksiyonel bütçe. İşlevsel bütçe. Devlet gelirlerinin; eğitim, sağlık gibi alanlara nasıl dağıtılacağını öngören bütçe.

 

Functional consolidated budget expenditure : Karşıladığı hizmet türüne göre tanımlanmış (sınıflandırılmış) bütçe harcamaları. İşlevsel konsolide bütçe harcamaları.

İngilizce Functionary Türkçe anlamı, Functionary eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Functionary ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Enumerator : Sayıcı. Bir soruşturuda okuryazar olmayanlardan yanıt alarak ya da soru çizinliğini alınan yanıtlara göre doldurarak bilgi derleyen kişi. Sayım görevlisi. Nüfus sayım memuru. Sayım memuru. Sayan kimse. Soruşturucu. Numaralandırıcı.

Provincial : Görgüsüz. Dar görüşlü. Taşralı kimse. Taşra. Taşraya ait. İle ait. Taşralı. Kaba. İl. Dini idarenin yöneticisi.

Mandarin : Çin'de yüksek memur. Çincenin standart resmi ve edebi kullanılan şekli. Turunçgiller (rutaceae) familyasından, doğal olarak tropik, subtropik ve doğu asya'da yayılış gösteren, ülkemizde meyveleri için kültürü yapılan bir tür. Mandalina. Kuzey çin lehçesi. Kink.

Incumbent : Zorunlu. Görevli kimse. Görev olarak yükletilmiş. Düşen. Yükümlü. Görevdeki. Üzerine vazife olan. Boynunun borcu. Ödevli.

City father : Belediye meclisi üyesi. Kent yöneticisi. Belediye başkanı. Bir şehrin yönetim organının üyesi. Şehrin kurucularından biri.

Fire warden : Korucu. Orman bekçisi. Yangın gözcüsü. Yangın bekçisi. Bir ormanı korumaktan ve idare etmekten sorumlu muhafız. Orman muhafızı. Orman yangın savaşçısı.

 

Holdover : Erteleme. Süresi uzatılmış şey. Nakli yekun (muhasebe). -den kalma. Bir önceki dönemden kalma. Sözleşme süresi uzatılmış kimse. Nakli yek-n. Nakli yekun.

Attendant : İlişkili. Bakan. Eşlik eden kimse. Görevli memur. Mevcut. Bağlı. Akıbet. Yardımcı. Hizmetçi.

Recorder : Her yarışın sonucunu, bitiriş sıralarını, süre, yükseklik, uzaklıklara ilişkin bilgileri yazıya geçiren görevli. Yazıcı. Işıkölçer ve benzeri araçlarla gözlem değerlerini devimli kağıt üzerine çizerek yazan bölüm. Sicil memuru. Hakim. Kayıt cihazı. Sayaç. Kayıt aygıtı. Yargıç. Atletizm, uzay alanlarında kullanılır.

Personnel : İş görenler. Eleman. Görevliler. Çalışan. Personel. Memur yasasına bağlı olmayan sürekli ya da geçici çalışanlarla kurumlarda ücret ya da gündelik karşılığı çalıştırılan kişi. Kadro. Bir iş ya da izlenceyi gerçekleştirmek üzere oluşturulmuş birim ya da takımda görev üstlenen kişi. Elemanlar.

Functionary synonyms : elected official, fire marshall, macebearer, postmaster general, forest fire fighter, political commissar, prosecuting attorney, noticer, prosecuting officer, trained worker, record keeper, federal agent, comptroller of the currency, hearing officer, census taker, jobholders, appointee, commissioned, weigher, quaestor, notary public, officering, skilled workman, voider, doorkeeper, incumbents, comptroller general, bureaucrat, officeholder, hangover, diplomatist, registrar, commissar.

Functionary ingilizce tanımı, definition of Functionary

Functionary kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a public functionary. Secular functionaries. One charged with the performance of a function or office.