Gerü nedir, Gerü ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Meyve toplarken yüksekteki dalları yaklaştırmakta kullanılan ucu eğri çubuk.

Teknik terim anlamı:

Yine, tekrar, bir daha, sonra.

Artık.

Başka, gayri.

Gerü tanımı, anlamı

Gerü dutmak : Uzak bulundurmak, geri bırakmak, bertaraf etmek

Gerü kalmış : Pespaye.

Gerü karmak : İrkilmek, geri dönmek; ihtiraz etmek.

Gerü komak : Tehir etmek, geri bırakmak. Alıkoymak, mani olmak.

Gerü turgurmak : Alıkoymak, geri bırakmak.

Gerü varmak : Avdet etmek, dönmek.

Gerüğ : Meyve toplarken yüksekteki dalları yaklaştırmakta kullanılan ucu eğri çubuk. Ocaklığa kazan asmağa yarayan demir araç. (Esat Çiftliği Terme Samsun).

Gerük : Yara izi.

Gerüki : Sona kalan, en son.

Gerürek : Daha geri, daha sonra.

İmden gerü : Bundan sonra, bundan böyle, şimdiden sonra.

Olduğundan gerü : Olduktan sonra.

Şimden gerü : Bundan sonra, bundan böyle.

Yaklaştırmak : Bir şeyi kendine yakın duruma getirmek. İki şeyi birbirine yakın duruma getirmek. Aralarında sıkı ilgi veya duygusal bağın oluşmasına sebep olmak.

Yaklaştırma : Yaklaştırmak işi.

Bir daha : İkinci kez. Yeniden, tekrar. Asla.

Dallar : Fürû' (bk. çocuklar, torunlar...).

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

 

Tekrar : Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması. Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme. Bir daha, yine, yeniden, gene.

Topla : Üç parmaklı dirgen.

Diğer dillerde Gerontoloji anlamı nedir?

İngilizce'de Gerontoloji ne demek ? : gerontology