Grocer türkçesi Grocer nedir
Grocer ile ilgili cümleler
English: Ali came into the kitchen carrying two grocery bags.
Turkish: Ali iki market torbası taşıyarak mutfağa girdi.
English: Ali came in carrying a grocery bag.
Turkish: Ali bir market çantası taşıyarak içeri girdi.
English: Ali offered to help the old lady carry her groceries out to her car.
Turkish: Ali yaşlı bayana malzemelerini arabasına taşımak için yardım etmeyi önerdi.
English: Ali unloaded groceries from the car.
Turkish: Ali arabadan yiyecekleri boşalttı.
English: Ali decided that he would have to help Mary buy some groceries.
Turkish: Ali Mary'ye biraz bakkaliye malzemeleri satın alması için yardım etmek zorunda kalacağına karar verdi.
Grocer ingilizcede ne demek, Grocer nerede nasıl kullanılır?
Groceries : Bakkaliye. Bir bakkal dükkanında bulunan gıdalar ve diğer ürünler. Bakkaliye eşyası. Yiyecek.
Grocers : Bakkal.
Grocery : Meyve-sebze dükkanı. Bakkal dükkanı. Market. Bakkallık. Bakkal. Bakkaliye.
Grocery store : Bakkal dükkanı. Gıda dükkanı. Süpermarket. Bakkal. Bakkaliye. Gıda.
Greengrocer : Manav. Sebzeci.
Groaners : İnleyen kimse. Soğuk veya kötü veya bayat espri. Ah eden kimse. Figan eden kimse.
Groaning : İnilti. İnleme. İnleyen. İnilti sesi.
Groan : Ihlamak. Sıkıntı. Sızlanma. Sızlanmak. İnlemek. Gıcırdamak. Figan. Figan etmek. Ah etmek. İnildemek.
Agrochemical : Kimyasal tarım maddesi. Zirai mücadele ilacı. Mahsullerin üretimini iyileştiren kimyasal (örneğin, mantar veya böcek ilacı). Bitkilerden çekilen kimyasal veya ürün.
Greengrocers : Sebzeci. Manav.
İngilizce Grocer Türkçe anlamı, Grocer eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Grocer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Grocery store : Bakkaliye. Gıda. Gıda dükkanı. Süpermarket. Bakkal dükkanı.
Wholesale dealer : Alım satım etikinliğini parça parça değil de toptan yapan tecimci. kentin düzentasarında bunların etkinliklerine ayrılan bölgenin niteliği. Toptan satış yapan tecimen. bu işi yapan tecimci.
Greengrocer : Sebzeci. Manav.
Wholesaler : Toptan satış yapan gerçek ya da tüzel kişi. Toptan mal alıp satan kimse. Dağıtımcı.
Grocery : Bakkaliye. Meyve-sebze dükkanı. Market. Bakkal dükkanı. Bakkallık.
General store : Market. Çok çeşitli ürünler satan küçük perakendeci dükkan. Taşra marketi. Genel mağaza.
Grocer synonyms : wholesale dealers, grocers, wholesalers, quantity buyer, jobbers, wholesale house, packer, depanneur, packers, merchant, merchandiser, variety store, salesman, convenience store, jobber.
Grocer ingilizce tanımı, definition of Grocer
Grocer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A trader who deals in tea, sugar, spices, coffee, fruits, and various other commodities.
Bu kısımda Grocer kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Grocer ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Grocer anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Grocer ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.