Guardian türkçesi Guardian nedir

Guardian ile ilgili cümleler

English: Do you believe in guardian angels?
Turkish: Koruyucu meleklere inanıyor musun?

English: Gold golems are guardians used to guard treasure.
Turkish: Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır.

English: I regard myself as your guardian.
Turkish: Kendimi senin velin olarak görüyorum.

English: I thought you were Tom's legal guardian.
Turkish: Tom'un yasal vasisi olduğunu düşünüyordum.

Guardian ingilizcede ne demek, Guardian nerede nasıl kullanılır?

Guardian angel : Koruyucu melek. Yardım meleği. İyilik meleği.

The guardian : Vasi. Gardiyan. Muhafız. Koruyucu. Gözetici. Veli. Kayyım.

Unpaid guardian : Bir maaş almadan bir malı koruyan ve kayıp veya hırsızlık olaylarından sorumlu olmayan kimse. Ücretsiz koruma. Ücretsiz gardiyan.

Guardians : Vasi. Koruyucu. Gardiyan. Gözetici. Kayyım. Veli. Muhafız.

Guardianship : Vekillik. Vesayet. Vasilik. Velayet. Koruyuculuk. Koruma. Muhafızlık. Velilik. Himaye.

Blackguardism : Küfürbazlık. Ahlaksızca konuşma. Ahlaksız davranış. Sövüp sayma.

Safeguarding : Korumak. Koruma. Emniyet. Koruyucu. Himaye etmek.

Guarding : Koruyucu. Muhafaza. Koruma. Nöbet tutma. Koruma (korunma). Defans. Rakip oyuncuyu savunma.

 

La guardia : Fiorello henry laguardia (1882-1947). Abd temsilciler meclisi üyesi. New york city belediye başkanı (1933-1945). New york city'de büyük havalimanı. Bir soyadı. Amerikalı avukat.

Fiorello henry laguardia : Abd temsilciler meclisi üyesi. Abd'li avukat. New york city belediye başkanı (1933-1945). Fiorello la guardia (1882-1947).

İngilizce Guardian Türkçe anlamı, Guardian eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Guardian ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Custos : Bekçi. Ahlak bekçisi.

Liberals : Özgürlükçü kimse. Erkinci. Genel. Hür. Erkin. Liberalizm. Özgür düşünceli. Liberal görüşlü kimse. Liberal kimse.

Guards : Emniyet (silah). Gözetim. Bekçi. Gard. Koruma görevlisi. Uyanıklık. Nöbetçi. Koruma.

Patron saint : Koruyucu aziz.

Curatorial : Vasiye ait. Vasiye veya onun yükümlüklerine ait veya ilgili. Vasilik.

Defensive : Savunma. Savunmaya geçen (hedef alındığını zannederek). Koruyuculu. Savunan. Savunmalı. Koruyan. Defansif. Savunmaya yarayan. Savunucu.

Jailor : Hapishaneden veya bir hapishane bölümünden sorumlu olan kimse. Başka birini hapseden kimse (ayrıca jailer).

Chaperone : Kaperon. Şaperon. Katlanmamış ya da kısmen katlanmış bir hedef proteine bağlanan ve parçalanmasını ya da düzensiz katlanmasını engelleyen endoplazmik retikulum zar proteini, sıcak şoku proteinleri; protein disülfit izomeraz gibi bir tür protein. Genç kıza eşlik eden yaşlı kadın. Nezaret etmek için genç evlenmemiş bir bayanla seyahat eden kimse.

Jailers : Zindancı.

Guardian synonyms : peace officer, jailkeeper, liberal, foster parent, patronesses, jailer, saint, gaolers, chaperon, administratrices, fighter, curators, hero, the guardian, law officer, conservators, contraceptive, administrators, curator, firefighter, conservative, caretaker, paladin, reminder, sainting, jailors, keeper, demulcent, tribune, guardians, fire eater, guard, executor.

 

Guardian ingilizce tanımı, definition of Guardian

Guardian kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Performing, or appropriate to, the office of a protector. A warden. One who guards, preserves, or secures. One to whom any person or thing is committed for protection, security, or preservation from injury. As, a guardian care.