Hang loose türkçesi Hang loose nedir

  • Ağırdan almak (resmi olmayan).
  • Sabırla beklemek.
  • Rahat hissetmek.
  • Rahatlamak.

Hang loose ile ilgili cümleler

English: To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.
Turkish: İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin.

Hang loose ingilizcede ne demek, Hang loose nerede nasıl kullanılır?

Hang : Sarkmak. Sarkıtmak. Duvar kağıdı kaplamak. Kapma. İdam etmek. Asarak idam etmek. Asılı durmak. Asmak. Kavrama. Kaplamak (duvar kağıdı).

Loose : Ateş etmek. Serbest bırakmak. Salıvermek. Ateşlemek. Çözmek. Kaçmak. Gevşek. Oynak. Bol. Atmak.

Hang loosely : Gevşek bir şekilde yerleştirilen. Gevşek sarkıtılan. Gevşek bir şekilde sarkan. Sarkan. Bol.

Hang about : Dolanmak. Aylak aylak dolaşmak. Üşenmek. Gezinmek. Sağda solda oyalanmak. Oyalanmak. Amaçsızca ortalarda dolanmak. Başıboş gezmek. Sallanmak. Sürtmek.

Hang around : Amaçsızca ortalarda dolanmak. Başıboş gezerek oyalanmak. Üşenmek. Oyalanmak. Beklemek. Gezinmek. Aylak aylak dolaşmak. Sağda solda oyalanmak. Sallanmak. Başıboş gezmek.

Hang back : Sakınmak. Geç çıkmak. Duraksamak. Askıya almak. Çekinmek. Tereddüt etmek. Geri durmak. Gönülsüz olmak. Ağır olmak. Geri kalmak.

İngilizce Hang loose Türkçe anlamı, Hang loose eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Hang loose ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bide : Dayanmak. Kollamak. Oturmak. Yıkılmamak. Beklemek.

Eases : Dikkatle yerleştirmek. Hafifletmek. Gevşetmek. Rahatlatmak. Dindirmek. Kolaylaştırmak. Yatıştırmak. Ağrıdan kurtarmak. Rahatlık.

Feel relieved : Ferahlamak. Hafiflemek. İçi açılmak.

Eased : Ağrısı yatıştırılmış. Dindirmek. Rahat ettirilmiş. Kolaylaştırmak. Hafifletmek. Rahatlatmak. Sıkıntıdan kurtarılmış. Kolaylaştırılmış. Yatıştırmak.

Bided : Dayanmak. Yıkılmamak. Kollamak. Beklemek. Oturmak.

Be at leisure : Boş zaman geçirmek. Bir şey yapmamak. Özgür olmak. Boş vakti olmak. Boş zamanı olmak.

Kick back : Geri tepmek (tüfek). Çalınmış eşya veya parayı sahibine geri vermek. Rüşvet vermek. Yeniden uyuşturucuya başlamak. Geri tepmek. Geri tepme.

Ease : İçi rahat olma. Kolaylaştırmak. Hafifletmek. Yumuşamak. Dikkatle hareket ettirmek. Rahatlık. Rahat. Kolaylaşmak. Taşımak.

Bides : Oturmak. Beklemek. Dayanmak. Kollamak. Yıkılmamak.

Calming down : Sakinleştirme. Sakin olma. Durulmak. Mayna olmak. Yatışmak. Durgunlaşmak. Öfkesi yatışmak. Sakinleşmek. Sakin olmak.

Hang loose synonyms : become comfortable, calm down, be at ease, chill out, freshening up, freshen up, calmed down, feel at ease, be off the hook.