Bide nedir, Bide ne demek

Bide; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı

Yerel Türkçe anlamı:

Bir çeşit tepsi böreği.

El örgüsü çorabın, pideye benzeyen tabanı.

Pide.

Pide.

Bilimsel terim anlamı:

Bedenin belden aşağı kısımlarını yıkamakta kullanılan bir araç.

İngilizce'de Bide ne demek? Bide ingilizcesi nedir?:

bidet

Bide hakkında bilgiler

Bide, özellikle Batı Avrupa ülkelerinde banyolarda bulunan ve harici üreme organlarını(lagman) yıkamak amacı ile kullanılır Görünüş itibarı ile alafranga tuvalete benzer, kullanımı ile önceden tanışmamış pek çok kişi tarafından tuvalet ile karıştırılabilir ancak tuvaletten farklı olarak yalnızca suyun gidebileceği lavaboya benzer bir delik ile sıcak ve soğuk su muslukları vardır.

Bide tanımı, anlamı:

Yıkamak : Su veya başka bir sıvı kullanarak bir şeyi temizlemek. Çözünmeyen bir çökeltiden ayrılması istenen suda çözünür maddeleri, yıkama yoluyla temizlemek.

Tuvalet : Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi. Vücut temizliği ve bakımı için gereken nesne. Sidik veya dışkı. İnsanın dışkısıyla idrarını boşalttığı yer, abdesthane, aralık, ayakyolu, yüznumara, hacet yeri, hela, kenef, memişhane, kademhane. Gece kıyafeti.

 

Beden : Canlı varlıkların maddi bölümü, vücut. Vücudun, baş, kol ve bacak dışında kalan bölümü, gövde. Kale duvarı. Giysilerde ölçü.

Bölüm : Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Çağ, devir. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman.

Aracı : Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği. Ara bulucu. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta.

Batı : Siyasal anlamda Avrupa ve Kuzey Amerika. Bulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, garp. Güneşin battığı yöndeki ülkeler bölgesi, Garp, Doğu karşıtı. Güneşin 22 Mart'ta ve 23 Eylül'de battığı nokta. Yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, gün batısı, günindi, garp, mağrip, doğu karşıtı.

Avrupa : Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri.

Ülke : Devlet. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge.

Banyo : Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm. Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su. Banyo küvetinde yıkanma işi. Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı. Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi. Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma.

 

Bideci : Pide gibi petek yapan bir cins arı.

Bidek : Yabanıl ağaçların yenmeyen meyvesi. Ardıç ağacının meyve ve tohumu. Bir çeşit ufak üzüm. Çalı cinsinden bir ağacın ufak yemişi (Çayağzı) Tomurcuk [Bakınız: bitek]

Bidek ağacı : Ardıç.

Bidelemek : Çorabın taban kısmını pide biçiminde örüp bırakmak, konçsuz çorap örmek.

Bidem : Bir defasında

Bidemi : Arşın kadar bir ölçü.

Biden daha : Gelecek sefer.

Bidenda : Gelecek sefer. bk. bidada. Bir tane daha: Aynı karpuzdan bidenda verir misin?

Bidene : Bir tane, bir tanecik bk. bicik (II)- Eşi bulunmayan: Benim kızım bidenedir, kimseye benzemez.

Bidene bidene : Birer birer.

Diğer dillerde Bide anlamı nedir?

İngilizce'de Bide ne demek? : v. wait

n. bomb

n. bidet, basin-like bath which is used for washing the genital area

Fransızca'da Bide : bidet [le]