Head of a firm türkçesi Head of a firm nedir

Head of a firm ingilizcede ne demek, Head of a firm nerede nasıl kullanılır?

Head : Elektrik ya da akustik dalgaları saptayan ya da okuyan, özellikle ses aygıtlarında, mıknatıslı görüntü aygıtlarında ses ve görüntüyü saptama ve okuma işini gerçekleştiren değiştirgeç. Kafa. Bir üçayağın alıcı ile birleştiği yerde bulunan ve alıcının olduğu yerde çeşitli yönlere dönebilmesini sağlayan çeşitli yapıdaki araçlar. Başlık. Baştaki. Başkan. Kelle. Geçmek. Gövde. Atletizm, bilgisayar, biyoloji, jimnastik, madencilik, sinema, televizyon, jeoloji alanlarında kullanılır.

Of : Nin. -li. -nın. -dan. Karşı. Den. Li. In. -den. İle ilgili.

A : Belirli bir tür veya nitelikteki. (herhangi) bir. Amperin simgesi. Atom ağırlığı. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Argonun simgesi. Pek iyi. La (müzik terimi). Herhangi bir. Bir.

Firm : İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Metin. Firma. Donmak (jöle pelte çikolata vb). Sağlam. Sıkı. Üretimi gerçekleştiren iktisadi karar birimi. Dayanıklı. Şirket. Pekişmek.

Head of a comet : Kuyrukluyıldız başı. Kuyruklu yıldızın başı gibi görünen, önde giden yuvarlak parçası.

Head of a family : Aile reisi.

Head of a department : Bölüm başkanı. Akademik kurumda fakülte müdürü.

 

Style of a firm : Tecimevi adı. Tecimcinin tecimsel işlemlerinde kullanmağa zorunlu olduğu ad.

Head of a section : Kısım amiri. Şube müdürü.

İngilizce Head of a firm Türkçe anlamı, Head of a firm eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Head of a firm ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Governors : Bey. Müdür (banka, hapishane). Vali. Baba. Eyalet valisi (amerikan ingilizcesi). Valiler. Yönetici.

Employer : İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. İş sahibi. İşçi çalıştıran. İşveren. Bir iş sözleşmesine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı işçi çalıştıran tüzel ya da gerçek kişi. İstihdam eden. Çalıştıran. İşçileri düşünü ya da beden gücüyle çalıştıran gerçek ya da tüzel kişi. İşletme sahibi.

Chief : Reis. Belli başlı. İlkel topluluklarda görülen, çok az kurumlaşmış olan ve gücü kimi kez aşırı bir başına -buyruk- yönetimin gücü biçimini alan önder tipi. Elebaşı. Ana. Başlıca. En önemli. Hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır. Şef. Baş.

Gaffer : Pinpon. Yaşlı insan. Ustabaşı. Şef. Saka. Dede. Yaşlı adam. Müdür. Moruk.

Boss : Otoriter olmak. Kabara. İşveren. Ustabaşı. -e emirler yağdırmak. Kabartma. Gözetmen. Şişlik.

Governor : Bey. Baba. Vali. Eyalet başkanı. Şef. Eyalet valisi (amerikan ingilizcesi). Nazım. Yönetici. Banka müdürü.

Dress pattern : Elbise kalıbı. Terzi patronu. Elbise patronu.

Engager : İşveren. Bir anlaşmanın tarafı olan kimse. Bir uğraşın içerisinde yer alan kimse. Sözleşmeye taraf olan.

Employers : İşveren.

Big boss : Büyük patron. Kontrolü elinde bulunduran kimse. Lider. Baş yönetici (bir şirket büro firma vs'nin). En tepe adam.

Head of a firm synonyms : bossed, gaffers, baas, engagers, bosses.