Hepatolenticular degeneration türkçesi Hepatolenticular degeneration nedir

Hepatolenticular degeneration ingilizcede ne demek, Hepatolenticular degeneration nerede nasıl kullanılır?

Degeneration : Bozulma. Hücre ve dokuların canlılığını koruyarak görev bakımından daha az etkin bir düzeye inmesi ve çeşitli yapısal değişimlere uğraması, dönüşümlü hücre zedelenmesi. Dejenerasyon. Dejenere olma. Biyoloji, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Negatif geribesleme. Canlı gözelerinin, kalıtsal özelliklerini türlü nedenlerle yitirerek bozulmaları. Geri evrim. yapının bozulması. bir organizmanın ya da bir parçasının daha az aktif ve daha sade olan biçimlere geri dönmesi. dejenerasyon. bir amino asidi kotlayan birden fazla kodonun obuası. Soysuzlaşma. Yozlaşma.

Albumin degeneration : Akut hücre şişliği. Albümin dejenerasyonu.

Atheromatous degeneration : Ateromatöz dejenerasyon. Aterom.

Ballooning degeneration : Balonumsu dejenerasyon. Hücrenin dışarıdan su alarak aşırı derecede, adeta bir balon gibi şişmesiyle kendini gösteren bir çeşit hücre zedelenmesi, koilositozis. akut hücre şişliğinin daha şiddetli veya ileri bir biçimidir.

Bird feather degeneration : Karaciğer hücrelerinde uzun süreli safra durgunluğuyla birlikte görülen, hücre şişliğiyle belirgin hücre zedelenmesi. Kuş tüyü dejenerasyonu.

 

Cochleosaccular degeneration : Corti organının senzorik ve destek hücrelerinde atrofi, sakuler ma-kula, koklear ve sakuler membranöz labirentin dorsal ve lateral duvarlarının kollapsı ile spiral gangliyondaki nöronların sekonder dejenerasyonu. köpek, kedi, vizon ve sığırlarda sağırlık, deri örtüsünde ve iriste pigmentasyon yetersizliğiyle birlikte görülen kalıtsal bir hastalıktır ve insanlardaki waardenburg sendromuna benzer, kalıtsal kokleosakuler dejenerasyon. Kokleosakuler dejenerasyon.

İngilizce Hepatolenticular degeneration Türkçe anlamı, Hepatolenticular degeneration eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hepatolenticular degeneration ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abattoir : Mezbaha. Kesimevi. Salhane. Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi.

A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.

Abdominal pain : Abdominal ağrı. Karın ağrısı. Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı.

Abamectin : Abamektin. Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç.

 

A clay : Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin. Beyaz kil.

A c deformity : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c kusuru.

A amplitude mod : Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır. A-mod görüntü.

Abdomen : Karın (böcek gövdesinde). Karın. Batın. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Böcek gövdesinin alt kısım. Abdomen. Karnın altı.

Pseudosclerosis : Psödosklerozis. Psödoskleroz.

Abdominal ovariectomy : Abdominal ovaryektomi. Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma.

Hepatolenticular degeneration synonyms : a dna, abaxial, wilsons disease, abdominal palpation, a c syndrom, abdominal distention, familial hepatitis, a band, abdominal fat necrosis.