Homeotic mutation türkçesi Homeotic mutation nedir

  • Vücudun bir bölümünün diğer bir bölümünün yerini almasını sağlayan mutasyon.
  • Homeotik mutasyon.
  • Biyoloji alanında kullanılır.

Homeotic mutation ingilizcede ne demek, Homeotic mutation nerede nasıl kullanılır?

Mutation : Mutasyon. Halkbilim olaylarıyla ürünlerinin hiçbir dış etken olmadan özbiçimleriyle olgularının büyük ölçüde değişmesi, bk. değişi kuramı. Soydeğişim. Bir organizmanın genetik unsurlarında görülen ani ve katılımsal değişim. Dönüşme. Genomik dna dizilerinde kendiliğinden ya da ışın, kimyasal maddeler gibi etkenler sebebiyle meydana gelen herhangi bir değişiklik. Dönüşüm. Değişiklik. Tadilat. Değişi.

Homeotic gen : Homeotik gen. Bir vücut parçasının diğerine çevrilmesi, bir böcek bacağının bir antene değiştirilmesi gibi mutasyona uğramış gen.

Anticommutation : Karşıt yerdeğişirlik. Uzbilimsel bir işlemde iki niceliğin yer değiştirmesi sonucu im değişimi. Antikomütasyon.

Atomic transmutation : Bir öğeciğin doğal ya da yapma yollarla başka bir öğeciğe dönüşmesi. Atomik transmutasyon. Atomik dönüşüm. Öğeciksel dönüşüm.

Auxotrophic mutation : Organizmanın büyüyebilmesi için, belirli molekülü gerekli kılan mutasyon. Oksotrofık mutasyon.

Back mutation : Öze dönüm. Mutasyona uğramış genin tekrar normal duruma dönmesi. Özedeğişim. Geri mutasyon. Öze değişim. Mutasyona uğramış genin normal haline dönmesi.

 

İngilizce Homeotic mutation Türkçe anlamı, Homeotic mutation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Homeotic mutation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abiotic factor : Abiyotik faktör. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen, iklim faktörleri, toprağın özellikleri ve suyun kimyasal yapısı gibi faktörler.

Aardvarks : Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Yer domuzugiller. Yerdomuzu. Damarlı dişliler. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Abductor muscle : Abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas.

A cells : Alfa hücreleri. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

 

Abramis zone : Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi. Akarsuların durgun akan bölgeleri. Abramis zonu.

A protein : A proteini. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein.

Aardvark : Karınca yiyen. Yerdomuzu. Borudişli. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Yer domuzu.

Aardwolf : Bir sırtlanın özelliklerine sahip ve esas olarak böceklerle özellikle termitlerle beslenen güney ve doğu afrika yerlisi çizgili memeli. Etçiller (carnivora) takımının, sırtlangiller (hyaenidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, bütün sırtı boyunca uzanan bir yelesi olan, kuzey afrika'da yaşayan bir tür. Yeleli sırtlan.

Abambulacral area : Abambulakral bölge. Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

Homeotic mutation synonyms : acacia, abiotic environment, abo blood groups system, a site, a chromosome, abacus bodies.