Hypodermic needle türkçesi Hypodermic needle nedir

  • Deri altı iğne.
  • Enjektör iğnesi.
  • Hipodermik iğne.
  • İğne.
  • Aşı iğnesi.
  • Enjektör.
  • Enjeksiyon iğnesi.
  • Derialtı iğnesi.

Hypodermic needle ingilizcede ne demek, Hypodermic needle nerede nasıl kullanılır?

Hypodermic : Derialtı. Derialtı enjeksiyonu. Şırınga. Deri altı ile ilgili. İğne. Hipodermik. Derialtına uygulanan. Deri altında bulunan. Derialtı iğne. Deri altı.

Needle : Sataşmak. Tığ. Mekik. Laboratuvarda mikrobiyolojik ekim, preparat hazırlama ve izolasyon işlemlerinde kullanılan, uç tarafı iğne biçiminde platin telden oluşan metal çubuk. Kimi genç dağlarda görülen, iğne gibi ince uçlarla son bulan dorukların her biri. Alkol derecesini artırmak. Coğrafya, veterinerlik alanlarında kullanılır. İbre. Dokundurmak. Laf sokmak.

Hypodermic injection : Derialtı enjeksiyonu. Hipodermik enjeksiyon. Deri altına zerk. Enjeksiyon. Derialtı iğne. Derinin altından yapılan iğne. Derialtı iğnesi.

Hypodermic syringe : Hipodermik şırınga. Deri altı şırıngası. Derialtı şırıngası. Derialtı altı iğne. Enjektör şırıngası. Hipodermik enjektör. Enjektör. Şırınga. İğne.

Hypodermically : Derialtı şırıngası ile. Derialtından. Derinin altından bir biçimde. Hipodermik bir şekilde. Hipodermik olarak.

Hypodermics : Deri altı ile ilgili. Deri altında bulunan. Hipodermik. Derialtı şırıngası. Deri altına ait. Deri altı. Şırınga. Derialtı iğne. Derialtı enjeksiyonu.

 

İngilizce Hypodermic needle Türkçe anlamı, Hypodermic needle eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hypodermic needle ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Brooch : Takı iğnesi. Broş. Süs iğnesi. İğne (süs). Göğse takılan süs iğnesi.

Injections : Sokulma. Katılımlar. Katıntılar. Lavman. Enjeksiyon. Enjekte etme. İktisadi karar birimlerinin belli bir dönemde yurtiçinde üretilen mal ve hizmetlere yapacakları harcamaların ve buna bağlı olarak da reel gayrisafi yurtiçi hasılanın artmasına yol açan dışsatım, yatırım ve hükümet harcamalarından oluşan kalemler. krş. sızıntılar. Enjeksiyonlar.

Injector valve : Püskürteç iğnesi. Püskürtecin içinde bulunan ve püskürtme sırasında yakıt basıncı ile kalkarak meme deliğini açan ince çubuk.

Injector : Kimi patlamasız motorlardaki püskürtme dizgesinin, yakıtı yanma odası içine püskürten püskürteç gövdesiyle memesinden oluşan bölümü. Püskürteç. Fışkırtıcı. Püskürtücü. Vücuda sıvı vermede kullanılan araç, enjektör. İçiter. Şırınga.

Syringe : Üstüne su püskürtmek (bitkinin). Bir yere sıvı doldurmaya yarayan pompa. Şırınga. Pülverizatör. Enjekte etmek. Şırıngayla temizlemek. Şırınga etmek. Püskürteç.

Injection syringe : Şırınga.

Jab : Yumruk. Saplama. Batırma. Batırmak. İtme. Dürtmek. Saplamak. İtmek. Şırınga.

Fishhook : Çaparı. Olta. Balık iğnesi. Olta iğnesi. Balık oltası. Olta çengeli. Palanga çengeli.

 

Nozzle : Yağı belirli bir biçimde püskürten meme. Nozul. Hava ya da yakıtın akışını denetleyen ufak, delikli parça. Burun. Meme. İbrik ağzı. Başlık. Hortum başı. Püskürtücü.

Syringed : Şırıngalamak. Püskürteç. Şırınga. Üstüne su püskürtmek (bitkinin). Enjekte etmek. Şırınga ile yıkamak (kulak). Pülverizatör. Bir yere sıvı doldurmaya yarayan pompa.

Hypodermic needle synonyms : pintle, injectors, hypes, cottar, jujube, jabs, syringes, fishhooks, syringing, hypodermic syringe, injection nozzle, jet pump, hypodermic injection, hyping, vaccinator, injector needle, injection, hypodermic, brooches, hype.