Junketers türkçesi Junketers nedir

  • Alem yapan kimse.
  • Devlet hesabına seyahate çıkan kimse.
  • Ziyafete katılan kimse.

Junketers ingilizcede ne demek, Junketers nerede nasıl kullanılır?

Junketer : Ziyafete katılan kimse. Devlet hesabına seyahate çıkan kimse. Alem yapan kimse.

Junketed : Devlet hesabına gezi. Eğlenmek. Yiyip içme. Bedava gezi. Bedava geziye çıkmak. Alem. Yiyip içmek. Ziyafet. Alem yapmak. Müşterilere teşekkür etmek ve yeni iş bağlantıları kurmak umuduyla işveren pahasına teklif edilen ge.

Junketeer : Devlet hesabına seyahate çıkan kimse. Ziyafete katılan kimse. Alem yapan kimse.

Junketeers : Ziyafete katılan kimse. Devlet hesabına seyahate çıkan kimse. Alem yapan kimse.

Junket : Ziyafet. Yiyip içmek. Bir nevi yoğurt. Alem. Bedava gezi. Devlet hesabına gezi. Müşterilere teşekkür etmek ve yeni iş bağlantıları kurmak umuduyla işveren pahasına teklif edilen ge. Alem yapmak. Ziyafet vermek. Bedava geziye çıkmak.

Junkers : Soyadı. Külüstür araba. Prusyalı aristokrat. Alman asilzadesi. Junker. Prusya aristokratı.

Junkerdom : Prusyalı aristokratların genel adı.

Junketing : Yolculuk yapmak. Devlet hesabına seyahat etme. Parti verme. Grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme. Piknik yapma. Seyahat etme. Ziyafet verme. Eğlenme.

Junked : Çöpe atılmış. Çöpe atmak. Atmak. Hurdaya ayırmak. Iskartaya ayırmak.

 

Junkets : Eğlenmek. Alem yapmak. Ziyafet. Devlet hesabına gezi. Bedava gezi. Bedava geziye çıkmak. Müşterilere teşekkür etmek ve yeni iş bağlantıları kurmak umuduyla işveren pahasına teklif edilen ge. Yiyip içme. Yiyip içmek. Alem.

İngilizce Junketers Türkçe anlamı, Junketers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Junketers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Jaunt : Gezinti. Gezmek. Gezmeye gitmek. Dolaşmak.

Trip : Düşürmek (birıni). Hata yapmak. Tökezlemek. Belli bir başlangıç noktasından varış yerine değin tek bir taşıtla gidilmesini içeren insan devinimi. Yolculuk. Ayağı takılmak. Sıçramak. Çelmek. Sekmek. Çelme takmak.

Travel : Gezmek. Yolculuk. Yolculuk yapmak. İşlemek. Gitmek. Gazlamak. Seyahat. Kaçmak. Seyahat etmek. Yolculuk etmek.

Junket : Bedava gezi. Ziyafet. Eğlenmek. Yiyip içme. Ziyafet vermek. Bedava geziye çıkmak. Alem. Müşterilere teşekkür etmek ve yeni iş bağlantıları kurmak umuduyla işveren pahasına teklif edilen ge. Devlet hesabına gezi. Bir nevi yoğurt.

Junketers synonyms : hugo junkers, banqueters, junketer, junketeer, junketeers.