Kıpra nedir, Kıpra ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

İki kulplu testi.

Su tulumu.

Kıpra anlamı, tanımı

Kıpraşmak : Yavaşça kımıldamak

Kıprama : Kıpırdama.

Kıpramak : Kıpırdamak.

Kıprayış : Kıprama işi.

Kıprayışlı : Kıpırtılı.

Kıprayışsız : Kıpırtısı olmayan, kıpırtısız.

Kulplu : Kulpu olan, kulpu bulunan.

Testi : Geniş gövdeli, dar boğazlı, emzikli veya emziksiz olabilen, toprak, cam, metal vb. maddelerden yapılmış olan su kabı. Bu kabın alabileceği miktarda olan.

Tulum : Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi. Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi. Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda. Şişman, tombul. Tüp.

Tulu : Güneşin doğması, doğuşu.

Test : Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama. Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılmış olan laboratuvar araştırması. Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü. Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama.

 

Kulp : Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri. Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri. Uydurma sebep, bahane.

İki : Birden sonra gelen sayının adı. Birden bir artık. Bu sayıyı gösteren 2 ve II rakamlarının adı.

Su : Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab. Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı. Bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı. Kez. Sutaş. Yemeğin sıvı bölümü. Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik. Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu.

Diğer dillerde Kıorofor anlamı nedir?

İngilizce'de Kıorofor ne demek ? : chlorophore