Testi nedir, Testi ne demek

Testi; kökeni farsça dilinden gelmektedir.

"Testi" ile ilgili cümle

  • "Yalnız çeşme başında dizleri üstüne çökmüş bir ihtiyar kadın, testisini dolduran genç kızı bekleyerek bize bakıyordu." - H. S. Tanrıöver

Testi kısaca anlamı, tanımı:

Testi gibi : Büyük ve sarkık (meme).

Testi kırılmadan : İş işten geçmeden.

Testi kırılsa da kulpu elde kalır : "zarar da etse varlıklı bir kimse büsbütün yoksul kalmaz" anlamında kullanılan bir söz.

Testi kabağı : Su kabağı.

Testi kebabı : İçi et ve sebze ile doldurulmuş ve ağzı hamurla sıvanmış testinin ocak veya fırına verilmesi yoluyla pişirilen bir kebap türü.

Dipsiz testi : Eline geçen para veya malı hesapsızca, boş yere harcayan.

Su testisi : Su koymaya yarayan topraktan yapılmış su kabı.

Test : Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü. Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama. Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılmış olan laboratuvar araştırması. Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama.

 

Testici : Testi yapan veya satan kimse.

Testicilik : Testicinin işi.

Testilik : Evlerin iç avlularına su dolu testileri koymak için yapılmış olan delikli tahta raf. Testi yapımında kullanılan.

Testis : Er bezi.

Testiyi kıran da bir suyu getiren de : "görevini iyi yapanla kötüye kullanan arasında bir fark gözetilmemektedir" anlamında kullanılan bir söz.

Gebelik testi : Bir kadının gebe olup olmadığının belirlenmesi için yapılmış olan işlem.

İki testi tokuşunca biri elbet kırılır : "kavgaya tutuşan iki kişiden biri elbette yenilir ve zarara uğrar" anlamında kullanılan bir söz.

Kalibrasyon testi : Doğru ölçüm için yapılmış olan uygulama veya işlem.

Kurbağa testi : Kadının gebe olup olmadığının anlaşılması için idrarının kurbağa karnına şırınga edilmesi yoluyla yapılmış olan test.

Su testisi su yolunda kırılır : "bir kişi amaç edindiği işte kazaya uğrar" anlamında kullanılan bir söz.

Suyu getiren de bir testiyi kıran da : Testiyi kıran da bir, suyu getiren de.

Tüberkülin testi : Bir kimsede tüberküloz bulunup bulunmadığını anlamak amacıyla deri altına tüberkülin aşılama.

Zeka testi : Bir kimsenin zihin gücü ve kabiliyetini ölçmek için hazırlanmış olan test.

Geniş : Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro. Çok. Bol (elbise). Eni çok olan, enli, vâsi. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı.

Gövdeli : İri yapılı.

Boğazlı : Boğazı olan. Çok yemek yiyen, yemek isteği çok olan, iştahlı.

 

Emzikli : Çocuğunu emziren (kadın). Emziği olan.

Emziksiz : Emziği olmayan.

Toprak : Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Arazi, tarla. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Kara. Ülke. Memleketli.

Metal : Bu maddeden yapılmış. Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı. Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde.

Bu : Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz. En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz.

Kabın : Uçakta yolcuların oturduğu bölüm. Küçük, özel bölme. Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde küçük bölme. Plajda soyunma yeri.

Testi yeri : Köy evlerindeki mutfaklarda testi, kova vb. şeyler koymak için duvar içine yapılan gömme dolap.

Testibetsiz : Kırıp döken, özensiz iş yapan kimse.

Testikularis : Er bezine ait, er beziyle ilgili, er bezi biçiminde olan, testiküler.

Testiküler : Testikularis.

Testiküler dişileşme : Androjen duyarsızlığı.

Testiküler dişileşme sendromu : Androjen duyarsızlığı.

Testili denge : Türk cambazının bir becerisi : Terazi yerine içi su dolu testi ile denglenerek ip ya da tel üzerinde yürüme.

Testin gücü : Tip II hata olan betanın, l'den çıkarılmasıyla elde edilen değer.

Testis agenezisi : Bir veya iki testisin birden yokluğu.

Testis ağı : Er bezinin arka yüzünde seminifer tübüllerle efferent kanallar arasında kalan küçük kanalların oluşturduğu ağ.

Testi ile ilgili Cümleler

  • Testi geçebildiniz mi?
  • Ali testi geçmeyi zorlukla başardı.
  • Testi geçebileceğimi sanmıyorum.
  • Testi geçecek kadar hızlı yüzebildi.
  • Tom'un yalnızca bir testisi var.
  • Testi geçmediğini biliyordum.
  • Testi geçeceğimden eminim.
  • Testi çok ağırdı.
  • Testi geçeceğine dair içimde bir his var.
  • Gelecek hafta bir testim var.
  • O testi toplantı odasında aldım.
  • Ali son Fransızca testinde bir A aldı.
  • Bayan Ana altıncı testi açıklar.
  • Sanırım testi tekrar almalısın.

Diğer dillerde Testi anlamı nedir?

İngilizce'de Testi ne demek? : [testare] v. test, try, check

n. witness, testifier, testimony

n. text, script

Fransızca'da Testi : cruche [la], jarre [la], urne [la]

Almanca'da Testi : n. Krug

Rusça'da Testi : n. кувшин (M)