Knead türkçesi Knead nedir

Knead ile ilgili cümleler

English: Ali is kneading the dough.
Turkish: Ali hamuru yoğuruyor.

English: Knead the dough gently.
Turkish: Hamuru usulca yoğur.

English: Have you ever kneaded dough?
Turkish: Hiç hamur yoğurdun mu?

English: Young kittens knead their mother's belly to stimulate her to produce milk, so when grown cats knead on you, it means they're happy and comfortable with you – just like you're their mama.
Turkish: Küçük kedi yavruları süt üretmeye teşvik etmek için annelerinin karnını ovarlar, bu yüzden yetişkin kediler seni ovduklarında bu seninle mutlu ve rahat oldukları anlamına gelir- tıpkı sen onların anneleriymişsin gibi.

English: Jale’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.
Turkish: Jale'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.

Knead ingilizcede ne demek, Knead nerede nasıl kullanılır?

Kneadable : Yoğrulabilir.

Kneaded : Yoğurmak. Ovmak. Masaj yapmak.

Kneader : Hamur yoğuran kimse veya şey. Yoğuran kimse veya şey. Masöz. Yoğurma makinesi.

 

Kneaders : Yoğuran kimse veya şey. Yoğurma makinesi. Hamur yoğuran kimse veya şey. Masöz.

Kneading : Yoğurma.

Knee breeches : Kısa pantolon. Golf pantolon.

Knee bend : Diz çökme.

Knee bending : Diz bükme. Çömelik duruş. Diz çökme. Dizlerin bükük, vücudun ayak uçları üzerinde yere dikey bulunduğu durum.

Kneads : Hamur yoğurmak. Masaj yapmak. Yoğurma. Ovmak. Yoğurmak. Hamuru yoğurmak. Bezelemek.

Knee : Oynak. Dizle vurmak. Diz kısmı. Diz ile vurmak. Paraçol. Diz bölgesi. Dirsek. Diz.

İngilizce Knead Türkçe anlamı, Knead eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Knead ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Wrought : Çekiçle dövülmüş. Süslenmiş. Yapılmış. Çalışılan. Dövme. Biçimlendirilmiş. İşli. İşlenmiş.

Enchafing : Yıpratmak. Heyecanlanmak. Yara etmek. Taciz olmak. Rahatsız etmek. Berelemek. Ovarak ısıtmak. Tedirgin etmek. Sürtmek.

Massaged : Ovma. Masaj. Ovuşturma. Ovuşturmak.

Rub : Geçinip gitmek. Sürmek. Sürtüşmek. Ovma. Sürtme. Klişe çıkarmak. Zımparalamak. Yemek.

Cultivate : İlerletmek. Dostluğunu ilerletmek. Yetiştirmek. Ekmek. Gayret etmek. Dostluğunu kazanmak. Beslemek. İşlemek. Toprağı işlemek. Kendini adamak.

Massaging : Ovma. Ovuşturma. Masaj. Ovuşturmak.

Rubs : Friksiyon yapmak. Ovalamak. Klişe çıkarmak. Yemek. Kazımak. Sinirlendirmek. Sürmek. Ovarak sürmek. Sürtmek. Ovuşturmak.

Plasticized : Plastikleştirilmiş. Plastikleştirici katılmış. Plastize edilmiş. Sündürmek.

Plasticizing : Sündürmek. Plastikleştirme. Akışkanlaştırma.

 

Knead synonyms : kneaded, crop, massage, pugging, scour away, masticate, remold, work, enchafe, rubbed, remould, proof, impaste, plasticizes, kneading, scour off, plasticize, scour, massages, impastation, remolds, manipulate, remolding, rub down, kneads.

Knead ingilizce tanımı, definition of Knead

Knead kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, to knead dough. Esp., to work, as by repeated pressure with the knuckles, into a well mixed mass, as the materials of bread, cake, etc. To work and press into a mass, usually with the hands.