Kneading türkçesi Kneading nedir

Kneading ile ilgili cümleler

English: Jale’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.
Turkish: Jale'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.

English: Ali is kneading the dough.
Turkish: Ali hamuru yoğuruyor.

Kneading ingilizcede ne demek, Kneading nerede nasıl kullanılır?

Kneading trough : Hamur teknesi. Hamur tahtası.

Knead : Yoğurma. Bezelemek. Hamuru yoğurmak. Masaj yapmak. Hamur yoğurmak. Ovmak. Yoğurmak.

Kneadable : Yoğrulabilir.

Kneaded : Yoğurmak. Masaj yapmak. Ovmak.

Kneader : Yoğurma makinesi. Hamur yoğuran kimse veya şey. Yoğuran kimse veya şey. Masöz.

Kneads : Masaj yapmak. Hamuru yoğurmak. Hamur yoğurmak. Bezelemek. Ovmak. Yoğurma. Yoğurmak.

Kneaders : Yoğuran kimse veya şey. Masöz. Hamur yoğuran kimse veya şey. Yoğurma makinesi.

Yokneam : İsrail'in kuzeyinde bulunan küçük şehir.

İngilizce Kneading Türkçe anlamı, Kneading eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Kneading ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Impastation : Hamur veya macun yapma.

Browse : Otlamak. Gözle taramak. Gözden geçirmek (kitap). Karıştırmak. (kitap) gözden geçirmek. Kitap karıştırmak. Otlanmak. Atlamak. Gözden geçirmek.

Pugging : Tuğla çamurunu yoğurmak. Kirişleme dolgusu. Kille sıvamak. Kil sulandırma. Karıştırma. Çamur yoğurma. Tuğla çamurunu yoğurma.

Knead : Masaj yapmak. Ovmak. Yoğurmak. Hamuru yoğurmak. Bezelemek. Hamur yoğurmak.

Language : Lisan. Dili. Mesleki dil. Edebiyat. Dil. Konuşulur.

Skimming : Sıyırma. Kaymağını alma. Özarama. Halmoz alma. Kef. Kaymak. Yüzeyden sıyırma. Cüruf. Yüzeysel tarama - okuma. Köpük.

Wrought : Süslenmiş. Yapılmış. Dövme. İşli. İşlenmiş. Biçimlendirilmiş. Çekiçle dövülmüş. Çalışılan.

Perusing : Değerlendirmek. Dikkatle okumak. Dikatlice okumak. İncelemek. Hızla okumak. Okumak. Tetkik etmek.

Remolding : Örseleme.

Interpretation : Sözlü tercüme. Canlandırma. Yasa, tüzük ve her tür işlemlerdeki yazılımların anlamlarını açıklama, çeviri yapma, birtakım eklemelerle gerçekten anlaşılır bir duruma sokma. Tefsir. Bir yapıtın iyi anlaşılması için açıklanması. Bir yapıtın anlamını aydınlatmada tutulan inceleme ya da düşünme yolu. Tercüme. İzah etme. Tabir. Açıklama.

Kneading synonyms : poring over, linguistic process, skim, kneads, perusal, speed reading, studying, browsing.

Kneading zıt anlamlı kelimeler, Kneading kelime anlamı

Inferior : Bayağı. Ast olan kimse. Aşağı. İnferiyor. Alt veya aşağı anlamında. Kalitesiz. İkinci derecede. Aşağı derecede olan şey. Alt. Ast rütbede.

Minor : Reşit olmayan. Minör. Daha küçük. Bilgisayar, gitar, veterinerlik alanlarında kullanılır. Reşit olmayan kimse. Ergin olmayan kimse. Rüştünü ispat etmemiş kimse. Ufak tefek. Ufak. Küçümen.