Labyrinthodons türkçesi Labyrinthodons nedir

  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Labirentodonlar.
  • İki yaşamlılardan (amphibia) sınıfının, zırhlı başlılar (stegocephali) takımından, eski devirlerde yaşamış ve bugün soyu tükenmiş, iri, yassı başlı, semendere benzeyen hayvanlar.

Labyrinthodons ingilizcede ne demek, Labyrinthodons nerede nasıl kullanılır?

Labyrinthotomy : Labirentotomi. İç kulağı barındıran kemiksel kapsülün labyrinthus osseus ‘un kesilip açılması işlemi. Labirintotomi.

İngilizce Labyrinthodons Türkçe anlamı, Labyrinthodons eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Labyrinthodons ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abacus bodies : Abacus cisimcikleri. Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri.

A cells : A hücresi. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. Alfa hücreleri.

 

Aardvarks : Yer domuzugiller. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım. Yerdomuzu. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Damarlı dişliler.

A chromosome : A kromozomu. Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi. Abramis zonu. Akarsuların durgun akan bölgeleri.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Abiotic environment : Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Cansız çevre. Abiyotik çevre. Abiyotik ortam.

Acacia : Arap zamkı. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler. Salkım ağacı. Akasya. Akasya sakızı. Mimoza.

 

Abambulacral area : Abambulakral bölge. Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

Amphibia : Amfibi hayvanlar. Suda ve karada yaşayabilen hayvanlar. İki yaşayışlılar. İki yaşamlılar. Hem karada hem suda yaşayan canlılar. Amfibyumlar. Amfibiler. Hem suda ve karada yaşayabilen hayvanlar.

Labyrinthodons synonyms : stereospondyli, order temnospondyli, labyrinthodonta, labyrinthodont, class amphibia, superorder labyrinthodontia, order stereospondyli, labyrinthodontia, animal order, superorder labyrinthodonta, temnospondyli, abductor muscle, a site, aardvark, amphibian, abo blood groups system, a protein, abiotic factor, aardwolf.