Ladings türkçesi Ladings nedir

Ladings ingilizcede ne demek, Ladings nerede nasıl kullanılır?

Lading port : Yükleme limanı.

Air bill of lading : Uçak konşimentosu.

Bill of lading : Deniz konşimentosu. Taşıma senedi. Gönderim belgesi. Gönderme belgesi. Manifesto. İrsaliye. Hamule senedi. Taşınan tüm kalemlerle bu kalemlere ait ayrıntıları belirten nakliye belgesi. Uluslararası ticarette eşyayı temsil eden ve gönderildiğini belgeleyen değerli kağıt.

Clean bill of lading : Girişlerin kolay ve çıkışların masrafsız olduğu bir piyasa şekli. Sağlam teslim alman mallar için taşımacı tarafından düzenlenen konşimento. Temiz konişmento. Belgesiz konşimento. Eklentisiz konşimento. Temiz. Malların veya ambalajlarının kusurlu olduğunu ilişkin bir kayıt taşımayan gönderim belgesi. Temiz konşimento. Temiz gönderim belgesi.

Dirty bill of lading : Malların veya ambalajlarının kusurlu olduğuna ilişkin bir kaydın olduğu gönderim belgesi. Kirli gönderim belgesi. Kirli konşimento.

Foul bill of lading : Rezerveli konişmento. Rezerveli konşimento. Hasarlı yüklenen yükü belirten konşimento. Kirli konşimento. Kusurlu konşimento.

Marine bill of lading : Deniz konşimentosu.

Inward bill of lading : İthal konşimentosu.

Received bill of lading : Tesellüm konşimentosu. Teslim alınmış konşimento. Teslim aşınmış konşimento. Teslim gönderim belgesi. Malın yüklenmek üzere alındığını gösteren gönderim belgesi.

 

Port of lading : Yükleme limanı.

İngilizce Ladings Türkçe anlamı, Ladings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ladings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Preeminent : Üstün.

Carloads : Araba dolusu yük. Araba dolusu. Vagon dolusu yük. Vagon dolusu. Bir yığın eşya. Araba yükü. Asgari yük. Vagon yükü.

Shipload : Tekne yükü. Yük (gemi). Gemi yükü.

Freight : Gemi ile yapılan taşımacılıkta sözleşmeyle belirlenen mal taşıma bedeli. Taşıma ücreti. Yüklemek. Gemi kirası. Nakletmek. Nakliye. Yük treni ile taşımak. Gemiye taşınmak üzere yüklenilen her çeşit mal. deniz mal taşımalarında sözleşmesi gereğince ödenen taşıma ücreti.

Charge : Şarj. Yüklemek. Resmi dairelerde görülen hizmet karşılığı olarak iş sahibinden alınan para. Vazifelendirmek. İtham etmek. Saldırmak. Görevlendirmek. Kredi kartından almak. Ücret. Çevresinde kıvıl alan yaratan, artı ya da eksi alabilen temel tanecik özelliği, niceliği.

Imposition : Usandırma. Bir görüş ya da düşünceyi benimsetmeye çalışma; bir nesneye yargı ya da değer yükleme. Ceza. Uygulama. Külfet. Vergi. Ceza (okul). Haksız talep. Kullanma.

Way bill : Konşimento. Taşıma senedi. Nakliye senedi. Taşıma belgiti. Hamule senedi. Taşıyıcının iki tıpkılı olarak düzenlediği ve bir tanesini imzalayarak mal ile birlikte alıcıya gönderdiği belgit.

Shipping : Nakliye. Taşıma. Gönderme. Siparişi alıp gönderme. Gemiler. Nakletme. Filo. Gemi trafiği. Nakliyat.

 

Adscription : Atıf. Üstüne atma.

News : Beklenmedik bilgiler. Haber(ler). Günün iç ve dış olayları konusunda kamuoyunu aydınlatıcı ve oluşturucu bilgiler veren kısa metin ve bu metinle ilgili görüntü gereci. Bilgi. Haber. Tahmin edilemeyen gelişmeler. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İstihbarat. Haberler. Service haber servisi.

Ladings synonyms : good word, burthens, shipment, shippings, intelligence, carload, bulk, cargos, fardel, shiploads, latest, encumbrances, cathexis, superior, info, impositions, embarkations, ascription, cargoes, information, embarking, burthen, lading, ascriptions, cargo, update, word, attribution, embarkment, encumbrance, freighted, burden, embarkation.

Ladings zıt anlamlı kelimeler, Ladings kelime anlamı

Inferior : Alt, alt taraf. Aşağı. İkinci derecede. Kalitesiz. Aşağı derecede olan şey. Aşağı derecede olan kimse. İnferiyor. Bayağı. Ast olan kimse.

Minor : Önemsiz. Ergin olmayan kimse. İlk notadan itibaren sırasıyla 1 tam, 1 yarım, 2 tam, 1 yarım ve 2 tam aralıklardan oluşan ses dizisi. İkinci derecede. Daha az. Minör. Ergin olmayan çocuk. Daha küçük. İkincil. Reşit olmayan.