Preeminent türkçesi Preeminent nedir

Preeminent ingilizcede ne demek, Preeminent nerede nasıl kullanılır?

Preeminently : En üstün şekilde. En üst seviyede. Rakipsiz bir biçimde.

Preeminence : Üstün olma. Üstünlük.

Preemie : Erken doğmuş bebek. Erken doğum.

Preemies : Erken doğum. Erken doğmuş bebek.

İngilizce Preeminent Türkçe anlamı, Preeminent eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Preeminent ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ascendantent : Faik. Hakim.

Eximious : Faziletli. Seçme. Kusursuz. Seçilmiş. Güzide. Mükemmel. Mümtaz. Seçkin.

Ascendant : Yükselen. Egemen. Ekliptiğin yükselen noktası. Ufukta görünmeye başlayan. Nüfuzlu. Hakim. Usul. Etkin.

Ascendent : Etkin. Yükselen. Ekliptiğin yükselen noktası. Egemen. Nüfuzlu.

Choice : Seçkinler. Seçim. Bir soru çizinliği ya da ölçekte bir soru ya da sınarı izleyen ve verilebilecek olanaklı yanıtları gösteren almaşıklardan her biri. Çare. Kalburüstü. Kaliteli. Güzide. Seçilmiş kişi veya şey. Bk. yeğlenme değergesi.

Atop : Üstte. Tepede. Üzerinde. Üzerine. Üstünde. Üstüne. Daha iyi.

Exquisite : İnce bir güzelliğe sahip. Şiddetli. Hassas. Seçkin. Nefis. Kibar. Zarif. Çok büyük (acı veya mutluluk). Aşırı.

Extra : İlave. İlave gazete. Ekstra şey. Bir oyunun kalabalık sahnelerini doldurmak için kullanılan, bazen birkaç söz söyleyen, çoğu kez de konuşmayan kişi. İlave edilen. Bir oyunun kalabalık sahnelerini doldurmak için kullanılan konuşmaya katılmayan ya da yalnız birkaç sözcük söyleyen kişi. Ek olarak. Tiyatro, veterinerlik alanlarında kullanılır. Özel baskı. Ekstra.

 

Leading : Yol gösterme. İleri gelen. Kurşun çerçeve. Yöneten. Öncülük eden. Rehberlik. Kılavuzluk. Kılavuzluk eden. Başlıca. Önde olan.

Dominant : Hakim. Tesirli. Hükmeden. Yüksek. Etken. Hükümran. Baskın. Nüfuzlu. Başat.

Preeminent synonyms : eminent, atop of, excellent, advantageous, superior, ascendants, choicer, distingue.

Preeminent zıt anlamlı kelimeler, Preeminent kelime anlamı

Inferior : Aşağı derecede olan şey. İnferiyor. Alt veya aşağı anlamında. Ast rütbede. Aşağı. Kalitesiz. İkinci derecede. Alt. Alt, alt taraf.