Legislative power türkçesi Legislative power nedir

Legislative power ingilizcede ne demek, Legislative power nerede nasıl kullanılır?

Legislative : Yasama organı. Yasamayla ilgili. Yasama. Yasamaya ilişkin. Yasayan. Yasa koyma ile ilgili. Yasamalı. Yasama yetkisi olan. Kanun yapan. Kanun koyucu.

Power : Yeti. Üs (matematik terimi). Derman. Birim zamana düşen iş birimleriyle ölçülen iş yapma oranı. vatla ölçülen iş yapma oranı; elektrik gücü (1 vatlık bir güç, saniyede 1 jul iş yapar). Güç sağlamak. Birim zamanda yapılan işin niceliği ile ölçülen iş yapabilme yeteneği. Erk. Güç. Sözü geçerlik. İş yapma hızı; birim zamanda yapılan iş. görsel bir aygıtın ayrıntıları seçme yeteneği.

Legislative assembly : Parlamento. Yasama meclisi. Bazı eyalet meclislerindeki yasama organı dalı (abd).

Legislative authority : Yasama yetkisi. Kanun yapan otorite.

Legislative branch : Yasama organı. Senato ve temsilciler meclisi'ni kapsayan abd hükümeti'nin bir bölümü.

Legislative council : Yasama kurulu. Meclis üyelerinin katıldığı idari grup. Yasalar çıkaran kongreye ait komite (abd).

İngilizce Legislative power Türkçe anlamı, Legislative power eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Legislative power ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Legislative authority : Kanun yapan otorite.

Abduction : Dışaçekim (tıp veya medikal terimi). Kaçırma (bir kimseyi). Adam kaçırma. Abdüksiyon. Dışaçekim. Kız kaçırma. Kaçırma. (kas) dışarı çekme. Uğrulama.

Administrative districts : İdari bölge. Kaza. İdari bölüm. İlçe.

Administer an oath : Ant içirmek. Andiçirme. Yemin ettirmek.

Legislative : Yasa koyma ile ilgili. Yasama. Kanun koyucu. Yasamayla ilgili. Yasamaya ilişkin. Kanun koyan. Yasama yetkisi olan. Yasayan. Kanun yapan.

Absente : Yitimli. Latince absente reo (davalının hazır olmaması) deyiminin bir parçası.

Abstention : Sakınma. Oy vermeme. Çekinme. İmtina. Kaçınma. Vazgeçmek. Çekimserlik. Çekimser oy. Uzak durma.

Aggravating circumstances : Cezayı ağırlatıcı nedenler. Cezayı ağırlaştırıcı nedenler. Cezayı ağırlaştırıcı sebepler. Ağırlaştırıcı sebep. Ağırlaştırıcı nedenler. Suçu ağırlaştırıcı sebepler.

Administration of justice : Adliye. Adalet yönetimi. Yargı. Kaza uygulamaları. Yargı idaresi.

Legislative power synonyms : legis, american law of corporation, legislative branch, acts contra bonos mores, act of witness, legislation, accused, a wide saloon, abetment, annulment, abstainer, legislature, allegation, legislatures.