Lend a hand türkçesi Lend a hand nedir

  • Yardım etmek.
  • El atıvermek.
  • Yardım eli uzatmak.
  • El vermek.

Lend a hand ile ilgili cümleler

English: Ali's only too happy to lend a hand where necessary.
Turkish: Ali sadece gerektiği yerde yardım etmekten çok mutlu.

English: Will you lend a hand?
Turkish: Yardım eder misin?

English: Will you lend a hand, Taro?
Turkish: Bir el atar mısın Taro?

English: I thought I'd lend a hand.
Turkish: Yardım edeceğimi düşündüm.

Lend a hand ingilizcede ne demek, Lend a hand nerede nasıl kullanılır?

Lend : İğreti vermek. Katmak. Ödünç vermek. Borç vermek. Faizle borç vermek. Katkıda bulunmak. Eklemek. Faizle borç para verme. Vermek.

A : (herhangi) bir. Herhangi bir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Pek iyi. La (müzik terimi). Atom ağırlığı. Bir. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Belirli bir tür veya nitelikteki. En yüksek not.

Hand : Elle vermek. Biyoloji, jimnastik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Uzatmak. Hand. İnsan ya da maymunlarda tutma organı olarak gelişmiş, avuç içi ve parmaklardan oluşan kolun uç bölgesi. İnsan kolunun bilekten parmak uçlarına dek uzanan, tutmaya yarayan bölümü. Yakalamak. El vermek. Devretmek. Vermek.

Lend a hand to : Yardımına yetişmek. İmdadına yetişmek. Yardımına koşmak. -e elini uzatmak. Yardım etmek. -e yardım etmek.

 

Lend a helping hand : Yardım eli uzatmak.

Lend assistance : Yardım etmek. Yardımcı olmak.

Gave a hand : Yardım etti. El uzattı. Destekledi. Yardımcı oldu.

Bear a hand : Yardım etmek. Yardım eli uzatmak.

Can you give me a hand : Yardımcı olur musunuz.

A handful : Tutam. Bir avuç.

İngilizce Lend a hand Türkçe anlamı, Lend a hand eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lend a hand ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Extends : Devam ettirmek. Büyümek. Uzatmak. Vermek. Genişlemek. Avcı hattına yayılmak. Genişletmek. Yaymak. Uzamak.

Assists : Asistanlık yapmak. Muavenet. Desteklemek. Sayı yaptırma. Yardımcı olmak. Asiste etmek. İmdat. Hazır bulunmak.

Befriended : Arkadaş olmak. Arkadaşça davranmak. Elinden tutmak. Arkadaşlık etmek. Dostça davranmak.

Hand : Uzatmak. Ehil. Yakalamak. (elden ele) vermek. Elle vermek. İnsan ya da maymunlarda tutma organı olarak gelişmiş, avuç içi ve parmaklardan oluşan kolun uç bölgesi. Devretmek. Atın yüksekliğini ölçmede kullanılan ve 10 cm’ye eşdeğer olan ölçü birimi.

Leg up : (birine) ata binmesi için yardım etmek.

Abet : Fitlemek. Yüz vermek. Suç ortaklığı yapmak. Yardakçılık etmek. Yoldan çıkarmak. Cesaret vermek. Suça katılmak. Tahrik etmek. Kışkırtmak.

Bear up : Katlanmak. Göğüs germek. Başa çıkmak. Destek olmak. Cesareti elden bırakmamak. Neşelenmek. Dayanmak. Dayanabilmek.

Abets : Yardımda bulunmak. Tahrik etmek. Cesaret vermek. Yardakçılık etmek. Suça katılmak. Yoldan çıkarmak. Özendirmek (suç). Kızıştırmak. Suç ortaklığı yapmak.

Lend a hand synonyms : bear a hand, lend a helping hand, assisting, befriend, be of use, bear out, assist at, afford assistance, aiding, bear somebody out, give a hand, aid, extend, give a leg up, assist.