Let slide türkçesi Let slide nedir

  • Boşlamak.
  • İhmal etmek.
  • Karışmamak.
  • Her şeyi kendi doğal akışına bırakmak.
  • Oluruna bırakmak.
  • Vazgeçmek.

Let slide ingilizcede ne demek, Let slide nerede nasıl kullanılır?

Let : Müsaade etmek. Dürmek. İhale etmek. İzin vermek. Başlama atışını türlü nedenlerle sayılmaz kılan ve atışın yenilenmesini bildiren hakem kararı. Kiraya vermek. Vermek. Yenile. Tenis, masa tenisi alanlarında kullanılır. Gevşetmek.

Slide : Kırık düzleminin yanlarındaki kayaç kütleleri. Toprak kayması. Sürgü. Kayılan yer. Sessizce geçmek. Bilgisayar, eğitim, gitar, uzay, jeoloji alanlarında kullanılır. Savuşmak. Kaydırak. Kaydırmak. Bir telin tınlaması devam ederken tele ikinci kez vurulmaksızın tele basan parmağı klavyeden kaldırmadan tel boyunca değişik perdeler arasında kaydırma yöntemi.

Let alone : Kendi haline bırakmak. Şöyle dursun. Bırak.

Let be : Dokunma. Kendi haline bırakmak. Rahat bırakmak. Bozma. Karışmamak. Öyle kalsın.

Let blood : Kan akıtmak. Kanın dışarı çıkmasına izin vermek. Kanı boşaltmak.

Let bygones be bygones : Unutalım gitsin. Olan oldu. Bırakalım geçmiş geçmişte kalsın. Geçmişte kalsın. Olanları unutalım. Geçmişi unutalım. Bırak geçmiş geçmişte kalsın. Geçmişe mazi derler. Dün dündür bugün bugündür. Geçmişe mazi yenmişe kuzu derler.

 

Let daylight into something : Aydınlatmak. Açıklığa kavuşturmak.

İngilizce Let slide Türkçe anlamı, Let slide eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Let slide ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ignores : Delil yetersizliğinden reddetmek. Görmezlikten gelmek. Bilmezlikten gelmek. Aldırmamak. Önem vermemek. Önemsememek.

Disregards : Önemsememek. Tanımamak. Umursamamak. Iska geçmek. Aldırmamak. Saymamak. İtibar etmemek. Saygısızlık etmek. Takmamak. Riayet etmemek.

Abandon : Çıkıp gitmek. Coşku. Başlı-başına koymak. Başından atmak. Yarıda kesmek. Tehire salmak. Kesmek. Viran hale getirmek.

Let go : Salıvermek. Bırakmak. Laçka etmek. Gevşetmek. Rahatlamak. Kendini koyvermek. Serbest bırakmak. Gevşemek. Koyuvermek.

Let be : Bozma. Dokunma. Öyle kalsın. Kendi haline bırakmak. Rahat bırakmak.

Abdicating : Tacını ve tahtını terketmek. Bırakmak. El çekmek. Çekilmek (kral veya kraliçe tahttan). Tahttan çekilmek (kral veya kraliçe). Tahttan çekilmek. Çekilmek. İstifa etmek. Terketmek (tacını ve tahtını).

Abnegates : Tanımamak. Ülkeden ayrılmak. Yadsımak. İnkar etmek. Reddetmek. Feragat etmek. Feda etmek. Kaçmak (sorumluluktan).

Abjured : Feragat etmek. Yemin ederek reddetmek. Vazgeçtiğine dair yemin etmek. Yemin ederek vazgeçmek. İnkar etmek. Tövbe etmek. Vazgeçtigine dair yemin etmek. Dönmek (dininden). Yeminle vazgeçmek.

Wing it : Çırpınıp durmak. Doğaçlama yapmak.

Lets go : Salıvermek. Gevşemek. Kendini koyvermek. İşine son vermek. Serbest bırakmak. Koyvermek. Bırakmak. Gevşetmek. Rahatlamak.

 

Let slide synonyms : abnegate, cessing, cast aside, neglecting, ignore, abdicated, piss around, brush aside, let it ride, let one be, absent oneself from, leave out, piss about, be careless, abdicates, abjures, forget, default on, abandon hope, fight shy of, be disregardful of, neglect, rule out, have no concern with, cessed, neglects, abstention, back down, let it all hang out, abdicate, forgets, slacken, disregarded.