Limb türkçesi Limb nedir

  • Biyoloji, jeoloji alanlarında kullanılır.
  • Kanat, kol ya da bacaklar.
  • Kemer ve teknelerin, menteşede birbirine bağlanan yanları.
  • Bacak.
  • Ağacın ana dalı.
  • Taçyaprağın üst geniş kenarı.
  • Yaprağın geniş kısmı.
  • Kıvrım kanatları.
  • Geniş ağaç dalı.
  • Kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı organ.
  • Bent.
  • Organ.
  • Kol.
  • Yaramaz çocuk.
  • Kanat gibi gövdeye bağlı kılgan.
  • Şube.
  • Uzuv.
  • Hale.
  • Kanat.
  • Etraf.

Limb ile ilgili cümleler

English: Cold numbs the limbs.
Turkish: Soğuk uzuvları uyuşturur.

English: Ali Skeleton was shaking and trembling in every limb.
Turkish: Ali Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.

English: An interesting record is still preserved of the inhuman cruelties which were inflicted on this admirable young woman in the secret of the prison house where no eye pitied her and where no friendly hand composed her aching limbs.
Turkish: Hiçbir gözün ona acımadığı ve hiçbir sıcak elin onun ağrıyan bacaklarını yatıştırmadığı cezaevinin gizli bölümündeki hayranlık uyandıran genç bir kadına yapılan insanlık dışı zulümlerle ilgili ilginç bir kayıt hâlâ korunuyor.

English: Ali went out on a limb to help Mary and she didn't even thank him.
Turkish: Ali tehlikeli durumda Mary'ye yardım etmek için gitti ve o, ona teşekkür bile etmedi.

 

English: I'm not going out on a limb for you because you never helped me before.
Turkish: Daha önce bana hiç yardım etmediğinden dolayı senin için riske girmeyeceğim.

Limb ingilizcede ne demek, Limb nerede nasıl kullanılır?

Limb of the moon : Ay kenarı. Görünen ay tekerini sınırlayan dairesel çizgi.

Bipolar limb leads : Ekg ölçümlerinde etkin iki elektrot arasında potansiyel farkın kaydedilmesi için yapılan işlem. ı, ıı, ııı veya d1, d2, d3, olarak gösterilir, ı: sağ kol (-), sol kol (+) kutba bağlanır. ıı: sağ kol (-), sol bacak (+) kutba bağlanır. ııı: sol kol (-), sol bacak (+) kutba bağlanır. İki kutuplu kol-bacak derivasyonları.

Equine angular limb deformations : Taylarda, özellikle erken doğum, hipotiroidizm ve osteokondrozis gibi nedenlerle oluşan, çoğunlukla ön bilek, arka bilek ve topuk kemiklerinde eğrilikler ve eklemlerdeki açı bozuklukları. genellikle ilk veya ikinci hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Atlarda bacakların açısal bozuklukları.

Sever a limb from the body : Bir uzvu gövdesinden ayırmak. Bir uzvu bedeninden kesmek.

Artificial limb : Suni uzuv. Yapay uzuv.

Limbec : İmbik. Sıvı damıtmak için kullanılan alet. Süzgeç. Damıtıcı. Damla damla akıtmak için kullanılan geniş ağızlı kap.

Normal limb : Düz kanat. Katmanları normal sıralı kıvrım yanı.

Solar limb : Görünen güneş tekerinin çevresi. Güneş kenarı.

Escape with life and limb : Zarar görmeden hayatta kalmak. Zarar görmeden tehlikeden uzaklaşmak.

Dead limb : Yararsız vücut parçası. Ölü dal. Ölü ağaç dalı.

İngilizce Limb Türkçe anlamı, Limb eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Limb ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Alae : Kanada benzeyen yapı. Ala.

Agency : Acentelik. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Aktör. Faaliyet. Acente temsilciliği. Şirket veya kuruluş adına birtakım etkinlikler yapmakla görevlendirilen kurum veya kuruluş. Tecimyerlerin çalıştıkları yerlerinin, ücret paylarının ya da genel olarak yapmış oldukları işlemlerinin tümü. Aracılık. Ajans. Vasıta.

Barrage : Baraj. Set. Soru yağmuruna tutmak. Yağmur. Yaylım ateşi. Yoğun yaylım ateşi. Engelleme ateşi. Nehir barajı. Engel.

Butterflies : Kelebek. Trol ağının ön iki yanında maçalarla omuz bölgesi arasında yer alan bölüm. Kelebekler.

Lith : Kesim. Parça. Eklem.

Dykes : Siper. Mecra. Lezbiyen. Suyolu. Set. Kanal. Kazmak. Etrafına set çekmek. Hendek. Duvar.

Sides : Taraf tutmak. Aynı tarafta olmak. Kasalı çalgılarda, kasanın yan taraflarını kapatan uç uca yapıştırılmış iki ağaç tabakası. Kenarlar. Yan tahtalar. Yüz.

Gam : Gelir. İnsan bacağı (argo terim). Göç eden balinalar grubu (denizcilik). İnsan bacağı. Balina topluluğu. Balina avcılarının aralarında yaptıkları sohbet. Balina sürüsü. Kazanmak. Balina avcıları veya diğer denizciler arasında denizde veya karada yapılan sosyal ziyaret veya dostça sohbet (gemicilik argosu).

Aerofoil : Kanat şekli. Uçak kanadı. Kanat profili. Ayrofoil. Uçağın kalkış gücüne destek olmak üzere tasarlanmış eğimli yüzeylerden her biri. Kanatçık.

Environs : Çevre. Civar. Yöre. Dolay. Havali.

Limb synonyms : hindlimb, appendicular skeleton, hind limb, environments, forelimb, brachial, bad boy, barraged, multiple shop, branch company, knaves, stump, limbs, glorias, department, gamine, crura, enfant terrible, coronals, hellions, imping, gloriole, adjacencies, barraging, leafs, branch, entourages, cubitus, gamines, shank, coronae, coronas, purlieus.

Limb ingilizce tanımı, definition of Limb

Limb kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A large branch. A part of a tree which extends from the trunk and separates into branches and twigs. To supply with limbs. A border or edge, in certain special uses.