Bent nedir, Bent ne demek
Bent; kökeni farsça dilinden gelmektedir.
- Bağ, rabıt
- Gazete yazısı.
- Bir şiirdeki dörtlüklerin her biri, bağlam.
- Kanun maddesi.
- Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılmış olan set, büğet.
- Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm.
"Bent" ile ilgili cümle örnekleri
- "Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş." - A. Rasim
Bent tanımı, anlamı:
Bent etmek : Kendisine bağlamak.
Bent olmak : Bağlanmak, tutulmak.
Aselbent : Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir reçine türü.
Cilbent : Klasör.
Kalebent : Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu.
Köşebent : Bir yere fotoğraf yapıştırmaya yarayan, üçgen biçiminde arkası zamklı küçük kâğıt. Birleşen iki kereste vb.ni tutturmaya yarayan, dik açı biçiminde bükülmüş demir, L demiri.
Pazubent : Kol muskası. Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak.
Terciibent : Divan edebiyatında uyakları başka başka olan birkaç bentten oluşan ve her bendin sonunda tekrarlanan bir beyit bulunan manzume biçimi.
Terkibibent : Divan edebiyatında uyakları başka başka olan birkaç bentten oluşan ve her bendin sonunda kafiyeleri aynı birer beyti bulunan manzume biçimi.
Tülbent : Bu bezden yapılmış başörtüsü. İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez.
Ek bent olmak : Şaşırıp ne diyeceğini bilememek.
Rabıt : Bağlaç. Bağ, bağlama.
Kitap : Herhangi bir konuda yazılmış eser. Kutsal kitap. Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü.
Bütünlük : Bütün olma durumu, tamamiyet.
Bölüm : Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Çağ, devir. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım.
Biriktirmek : Toplayıp yığmak. Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek, koleksiyon yapmak. Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek.
Büğet : Gölet.
Gazete : Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın. Bu yayının yönetildiği, hazırlandığı, basıldığı yer.
Bağ : Sargı. Bağlam, deste, demet. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Meyve bahçesi. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. İlgi, ilişki, rabıta.
Kanun maddesi : Kanun, tüzük ve yönetmeliklerinin ayrı ayrı hükümlerini gösteren bölüm, bent, fıkra.
Kanun : Geçerli olan kural. Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı. Yasa.
Diğer dillerde Bent anlamı nedir?
İngilizce'de Bent ne demek? : n. inclination, tendency; aptitude, natural talent; partiality, fondness
adj. inclined; corrupt; crazy; gay, homosexual; determined
v. be
Fransızca'da Bent : digue [la]; (
Almanca'da Bent : n. Damm, Staudamm
Rusça'da Bent : n. плотина (F), дамба (F)
Bu kısımda Bent nedir? Bent ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Bent tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Bent hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.