Line of centres türkçesi Line of centres nedir

Line of centres ingilizcede ne demek, Line of centres nerede nasıl kullanılır?

Line : Dizmek. Çizgi çizmek. Çizmek. Sahne yukarısındaki palangalar yoluyla sarkıtılıp çekilebilen, genellikle çelikten yapılmış halat. Oyun alanının sınırlarını belirten boyalı şerit. Sürütme oltaları. İki uzak nokta arasında veri iletişim ortamı sağlayan herhangi bir bağlantı. Astarlamak. Tarayıcı elektron demetinin yatay tarama sırasında soldan sağa bir gidişinde oluşturduğu çizgi. Tenis, futbol, bilgisayar, bilişim, masa tenisi, sinema, televizyon, voleybol alanlarında kullanılır.

Of : İle ilgili. Hakkında. -nin. Karşı. Yüzünden. Li. Den. -nın. In. Nin.

Centres : Ortaya yerleştirmek. Ortalamak. Çevresini dönüp dolaşmak. Merkezde toplamak. Ortaya gelmek. Merkezde toplanmak. Yoğunlaşmak. Konsantre olmak.

Line of business : Ana iş dalı. Meslek. İş alanı. İşkolu. İş hattı. Ma! cinsi. Ticaret branşı. İş kolu. Ticari faaliyet dalı. Belirli ticari iş türü.

Line of credit : Kredi limiti. Kredi sınırı. Bankanın müşterisine açtığı belirli bir üst sınırı olan ve birkaç defada kullanılabilen krediler. Genellikle gelişmekte olan ülke hükümetlerinin yatırım mallarının dışsatımını özendirmek amacıyla dışsatımcıların riskinin ülkenin resmi finansman kurumu tarafından yüklenilmesi suretiyle açılan orta veya uzun vadeli kredi. bir banka veya diğer bir finansal kuruluşun hatırlı müşterilerine belirli bir zaman dilimi içersinde belli bir miktara kadar açtığı kredi. Çerçeve kredisi.

 

Line of sight : Bakış doğrultusu. Görüş mesafesi. Gez-arpacık mesafesi. Nişan çizgisi. Açık görüş hattı. Gözlem hattı. Gözlemciyi gözlenen noktaya birleştiren doğrultu. Görüş hattı. Bakış açısı.

Line of least resistance : En kolay yol.

Line of section : Kesen.

Line of nodes : Düğümler çizgisi. İniş ve çıkış düğüm noktalarını birleştiren doğru.

Acted in the line of duty : Görevini yerine getirdi. Görevi gereği hareket etti.