Longest türkçesi Longest nedir

Longest ile ilgili cümleler

English: Having 70 letters, "muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine" is the longest word in Turkish.
Turkish: 70 harf içeren "muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine", Türkçedeki en uzun kelimedir.

English: Even the longest journey begins with a single step.
Turkish: En uzun yolculuk bile bir tek adımla başlar.

English: I wonder what the longest French word is.
Turkish: En uzun Fransızca kelimenin ne olduğunu merak ediyorum.

English: Dr. Valeri Polyakov, a Russian cosmonaut, was in space from January 8, 1994 to March 1995. He holds the record for the longest continuous stay in space.
Turkish: Dr. Valeri 8 ocak 1994 ten Mart 1995 e kadar uzayda kalan bir Rus kozmonottur. Uzayda en uzun süre kalma rekorunu elinde bulunduruyor.

English: Being 25 letters long, 'anticonstitutionnellement' is the longest word in French.
Turkish: 25 harf uzunluğunda olan ' anticonstitutionnellement ' Fransızcada en uzun kelimedir.

Longest ingilizcede ne demek, Longest nerede nasıl kullanılır?

Longes : Kement. Uzun yular. At eğitme kementi.

Prolonges : Çekme halatı. Prolonje. Ucu çengelli halat.

Longe : Kement. At eğitme kementi. Uzun yular.

 

Longed : Susamak. Arzu etmek. İstemek. Özlemini çekmek. Can atmak. Gözlemek. Hasret olmak. Hasret kalmak. Özlemek.

Longer : Büyük. Uzun. Artık. Daha uzun. Uzun vadeli.

Longers : Artık. Daha uzun.

Get longer : Uzamak. Uzamak (boy vb).

Any longer : Any more time. Daha fazla. Anymore. For more time (e.g., ı can't wait any longer, ı must go to work). Artık. Daha.

Do you have a longer one : Daha uzunu var mı.

Longevity : Uzun ömür. Ömür uzunluğu. Uzun ömürlü olma. Canlının ne kadar süreyle yaşayabildiği. Uzun yaşam. Dayanıklılık. Uzun ömürlülük. Yaşam süresinin uzunluğu. Yaşam süresi.

İngilizce Longest Türkçe anlamı, Longest eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Longest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Faraway : Uzaklara gitmiş. Hayal aleminde. Dalgın. Uzak. (bakış) dalgın. Dalgın (bakış). Dalmış. Dalıp gitmiş.

The tallest : En uzununa.

Biggest : Kocaman. Çok. İri. Yüce. Önemli. Kapı gibi (argo terim). İri yarı. İri kıyım. En büyük.

Long run : Uzun dönem. Firmanın üretim sürecinde kullandığı tüm girdilerin miktarını, dolayısıyla üretim ölçeğini değiştirebileceği kadar uzun bir zaman aralığı. krş. çok kısa dönem, kısa dönem. Uzun vade.

Bulky : İri yarı. Havaleli. Hantal. Cüsseli. Dökme. Gövdeli. Hacimli. İri. İri cüsseli.

Maxi : İri. Maksi.

Longer : Artık. Daha uzun.

Capacious : Ferah. İçi çok şey alan. Büyüklük. Geniş.

Maxis : İri. Uzun etek. Maksi.

Ambitious : Başarma isteği olan. İhtiraslı. Tutkun. Çok istekli. Haris. Tutkulu. Arzulu. İstekli. Büyük bir amacın ürünü olan.

Longest synonyms : interminable, long range, longs, burning, long, at long date, tallest, bulkier, long dated, bigger, colossal, almighty, long term, macro, capital, long date, big, ampler, burnings, lengthy, lengthiest, extended, prolix, longtime, bulkiest, ample, lengthier, amplest, elongated, far.