Mangier türkçesi Mangier nedir

Mangier ingilizcede ne demek, Mangier nerede nasıl kullanılır?

Mangiest : İğrenç. Pinti. Cimri. Uyuz. Tiksinti veren. Pis. Perişan.

Mangily : Cimrilikle. Cimrice.

Manginess : Cimrilik. Uyuzluk.

Glomangioma : Ayakların uç kısımlarında kan akışını ve sıcaklığını kontrol eden ve glomus cisimciği adı verilen küçük arteryovenöz anastomozlardan kaynaklanan, küboidal glomus hücreleriyle anjiyomatöz damar boşluklarından oluşan pembemsi renkte ağrılı iyicil tümör, glomus tümörü. Glomanjiyom.

Hemangioblast : Hemanjiyoblast. Mezodermden kaynaklanan, damarların oluşumunu sağlayan embriyonik hücre.

Manganate : Manganat.

Hemangiopericytoma : Kılcal damarların duvarındaki perisit adı verilen küçük embriyonik hücrelerden köken alan, damarların çevresinde helezon biçiminde üremeler ve tümör hücrelerinin oluşturduğu parmak izi görünümüyle belirgin, evcil hayvanlardan sadece köpek ve kanatlılarda görülen, damardan zengin ve iğ biçiminde hücrelerden oluşan, sıklıkla nükseden bir çeşit tümör. Hemanjiyoperisitom. Hemanjiyoperisitoma. Bir çeşit yumuşak doku tümörü.

Hemangioblastoma : Hemanjiyoblastoma. Hemanjioblastom. Beyinde özellikle meninks kılcal damarlarındaki anjiyoblastlardan köken alan damar tümörü. Hemanjiyoblastom.

 

Mangalitsa pork : Ana vatanı macaristan olan, son yıllarda avrupa’da da bulunan, domuz eti ve domuz yağı üreticileri için oldukça fazla tercih edilen, strese ve hastalılara karşı dayanıklı, sağlıklı yapıda, güçlü bacak ve toynakları bulunan, deri yapısı kalın ve tüylü bu sayede hava koşullarından korunması kolay olan, çeşitli renk varyetelerine sahip (sarımsı-beyaz veya kırmızı) domuz ırkı. Mangalitsadomuzu.

Hemangioendothelioma : Endotelyal hücre çoğalmasının baskın olduğu iyicil damar tümörü. özellikle beyin zarlarındaki kılcal damar duvarlarından gelişir. Hemanjiyoendoteliyoma. Hemanjiyoendotelyom.

İngilizce Mangier Türkçe anlamı, Mangier eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Mangier ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Scab : Yara kabuğu. Yara yüzeyinde oluşan kabuk. yara kabuğuyla kaplanma. evcil hayvanlarda uyuz hastalığı. bitkisel ve hayvansal ürünlerin dış yüzeylerini örten sert, selülozlu veya kalkerli kısımları. Kabuk bağlamak (yara). Kısır. Grev kırıcı. Kabuklanmak. Kabuk bağlamak. Koyun uyuzu.

Carrion : Leşçil. Kokmuş. Leş. Cife. Çürümüş et. Leş yiyen. Hayvan leşi. Kokmuş et. Leş gibi şey (argo terim).

Charier : Tutumlu. Sakınan. İdareli. İhtiyatlı. Temkinli.

Abhorrent : Nefret uyandıran. Zıt. Karsit. Zit. Tiksindirici. Nefret uyandırıcı. Karşıt.

Indolent : Tembellik yapan. Tembel. Ağrısız. Uyuşuk. Ağrı vermeyen. Üşengen. Miskin. Ağırkanlı. İşten kaytaran.

Forlorn : Ümitsiz. Kimsesiz. Issız. Terkedilmiş ve harap. Mahzun. Terkedilmiş. Meyus. Terkedilmiş ve mutsuz. Ümitsiz ve üzgün.

 

Churl : Ayı. Köylü. Hayvan. Pinti herif (argo terim). Hödük (argo terim). Kaba adam. Hanzo. Cimri kimse. Hödük.

Fashion : Göreneğe bakarak daha kısa süreli olan, çabuk değişebilen, öykünme yoluyla yayılan geçici davranış, giyim ve yaşama biçimi. Moda. Öncülük etmek. Üslup. Oluşturmak. Giyim, ev, konuşma, sanat, dinlenme-eğlenme gibi kimi ekin öğelerinin biçiminde (çoğunlukla bu biçimin ayrıntılarında) sık sık ortaya çıkan kısa süreli ve toplum ya da. küme içinde az çok onay görüp izlenen değişiklikler. Yapmak. Kılık kıyafet. Tasarlamak.

Bratty : Rahatsızlık verici (genellikle bir çocuk ile ilgili olarak kullanılır). Yaramaz. Berbat. Tiksindirici.

Touch : Bitişik olmak. Kullanmak. Etkilemek. Dokunma. Dokunmak. İncitmek. Değmek. Elini sürmek. Yetenek.

Mangier synonyms : artistic style, hockey coach, baseball coach, tennis coach, baseball manager, down at heels, signature, cheapskates, desolate, cheeseparing, atrocious, churls, itchy, abhorrently, blackest, dirties, setup, itchiest, distraught, languid, mode, idiom, miserable, clarty, dingiest, barfy, churlish, cheese paring, daggy, dirtier, bally, mangiest, wise.

Mangier zıt anlamlı kelimeler, Mangier kelime anlamı

Security : Kimi gümrük işlemleri sırasında, bu işlemlerin bitimine ya da bir anlaşmazlığın sonuca bağlanmasına ilişkin, giriş vergilerine karşılık alınan para (banka inanca mektubu, ya da gümrük yönetimince bunların yerine onanacak benzerleri). Taşınır değer. Depozito. Güvence. Emniyet. Hisse senedi, devlet tahvilleri, özel kesim tahvilleri ve poliçe gibi finansal varlıklara verilen genel ad. Güvenlik. Güvenlik önlemleri. Borçlanım, tutu, yapı tutusu, değerli kağıt, pay ve borç belgitleri, taşınır değer, güvence ödeği, her çeşit tecimsel belgit, borsaya verilsin verilmesin iyesi ya da taşıyanına bir alacak sağlayan belge. Bilgisayar, hukuk, gümrük, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.

Safety : Koruyucu. 1880'de ingiliz stenley'in yaptığı, bir eğik borudan çatıyla bunun üzerine oturtulmuş seleden oluşan, öntekeri büyük, arkatekeri küçük çifteker. Selamet. Safeti. Güvenlik. Korkusuzluk. Emniyet. Güven. Asayiş.

Courtesy : Nezaketen parasız verilen şey. Sarayda görgü kuralları. Kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi. Hürmet. Dizleri bükerek yapılan selamlama hareketi. Teveccüh. İltifat. Nezaket. Kibarlık. İncelik.

Mangier antonyms : discourtesy, formality, informality.