Bu sayfada Had ne demek nedir had hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi had resimleri yazıları türkçesi ne demek had ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller had hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Had nedir Had; kökeni arapça dilinden gelmektedir. "Had" ile ilgili cümleler Yerel Türkçe anlamı: Hat, demir yolu Haddi hesabı yok : Sayılamayacak kadar çok, sınırsız, ölçüsüz. Haddi mi : "onun bunu yapmaya yetkisi veya yeteneği yok...
Had a bad time nedir : Olmak. Dolandırmak. Göz yummak. Kabul etmek. Almak. Yapmak. Etmek. Have fiilinin ikinci hali. Elde etmek. Aldatmak. A : İngiliz alfabesinin birinci harfi. Belirli bir tür veya nitelikteki. En yüksek not. Pek iyi. En iyi ...
Had a child nedir English: I didn't know that she had a child. Turkish: Onun bir çocuğu olduğunu bilmiyordum. English: They had a child. Turkish: Onların bir çocukları vardı. English: If only we had a child! Turkish: Keşke bi...
Had a curettage nedir : Zorunda olmak. Yapmak. Etmek. Dolandırmak. Sahip olmak. Have fiilinin ikinci hali. Almak. Bulunmak. Elde etmek. Göz yummak. A : Miktar belirtir. (herhangi) bir. Herhangi bir. Belirli bir tür veya nitelikteki. Pek iyi. At...
Had a feast nedir : Have fiilinin ikinci hali. Göz yummak. Sahip olmak. Zorunda olmak. Olmak. Yapmak. Elde etmek. Aldatmak. Dolandırmak. Bulunmak. A : Amperin simgesi. Miktar belirtir. Argonun simgesi. (herhangi) bir. En iyi kaliteyi simgel...
Had a fever nedir English: Tom put his hand on Mary's forehead to see if she had a fever. Turkish: Tom, ateşi olup olmadığını görmek için elini Mary'nin alnına koydu. : Kabul etmek. Aldatmak. Etmek. Göz yummak. Almak. Yapmak. Bulunmak....
Had a fit nedir : Olmak. Göz yummak. Etmek. Zorunda olmak. Sahip olmak. Almak. Have fiilinin ikinci hali. Bulunmak. Elde etmek. Aldatmak. A : Belirli bir tür veya nitelikteki. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Amperin simgesi. La (müzik ...
Had a great success nedir : Olmak. Aldatmak. Have fiilinin ikinci hali. Kabul etmek. Almak. Dolandırmak. Yapmak. Göz yummak. Bulunmak. Zorunda olmak. A : Amperin simgesi. Belirli bir tür veya nitelikteki. Miktar belirtir. Pek iyi. (herhangi) bir. H...
Had a hand in nedir : Have fiilinin ikinci hali. Bulunmak. Sahip olmak. Kabul etmek. Olmak. Almak. Yapmak. Aldatmak. Elde etmek. Etmek. A : En iyi kaliteyi simgeleyen harf. (herhangi) bir. Miktar belirtir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. P...
Had a bad experience nedir English: She has never had a bad experience. Turkish: O hiç kötü bir deneyim yaşamadı. : Olmak. Dolandırmak. Almak. Kabul etmek. Yapmak. Elde etmek. Etmek. Zorunda olmak. Aldatmak. Have fiilinin ikinci hali. A : En yü...
Had a bad reputation nedir : Zorunda olmak. Aldatmak. Olmak. Etmek. Elde etmek. Göz yummak. Have fiilinin ikinci hali. Sahip olmak. Bulunmak. Almak. A : Belirli bir tür veya nitelikteki. Argonun simgesi. En yüksek not. La (müzik terimi). Herhangi bi...
Had a chat nedir English: We had a chat for a while. Turkish: Biz bir süre sohbet ettik. English: I had a chat with them. Turkish: Onlarla sohbet ettim. English: I had a chat with Ali. Turkish: Ali ile sohbet ettim. : Aldatm...
Had a cold nedir English: Alice has had a cold since last Sunday. Turkish: Alice, geçen Pazardan beri soğuk algınlığı geçiriyor. English: I haven't had a cold since I was fifteen. Turkish: On beş yaşından beri soğuk almadım. Engl...
Had a difficult birth nedir : Olmak. Zorunda olmak. Elde etmek. Almak. Bulunmak. Yapmak. Göz yummak. Aldatmak. Have fiilinin ikinci hali. Sahip olmak. A : La (müzik terimi). (herhangi) bir. Belirli bir tür veya nitelikteki. Atom ağırlığı. Amperin sim...
Had a feeling nedir English: Ali had a feeling that Mary would be late. Turkish: Ali Mary'nin geç kalacağını hissetti. English: I had a feeling I might find you here. Turkish: İçimde senin burada bulabileceğime dair bir his vardı. E...
Had a firsthand experience with nedir : Bulunmak. Almak. Etmek. Olmak. Elde etmek. Have fiilinin ikinci hali. Kabul etmek. Yapmak. Sahip olmak. Zorunda olmak. A : Amperin simgesi. La (müzik terimi). Bir. Argonun simgesi. Herhangi bir. İngiliz alfabesinin birin...
Had a good time nedir English: Ali could tell by that smile on Mary's face that she had had a good time at the party. Turkish: Ali partide eğlendiğini Mary'nin yüzüne o gülümsemeyle söyleyebildi. English: Ali had a good time in Boston. ...
Had a great time nedir English: I had a great time in Boston. Turkish: Boston'da çok eğlendim. English: Ali said he had a great time with you. Turkish: Ali seninle çok eğlendiğini söyledi. English: I had a great time last night. T...
Had a hand in it nedir : Zorunda olmak. Dolandırmak. Olmak. Bulunmak. Almak. Elde etmek. Aldatmak. Etmek. Have fiilinin ikinci hali. Yapmak. A : (herhangi) bir. Herhangi bir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Am...