Passenger coming to türkçesi Passenger coming to nedir

  • Gümrük alanında kullanılır.
  • Giriş yolcusu.
  • Yabancı ülkelerden gelen ve yurda giriş gümrük işlemi yapılan ya da yapılacak olan yolcu.

Passenger coming to ingilizcede ne demek, Passenger coming to nerede nasıl kullanılır?

Passenger : Gezgin. İyileşmesi umutsuz hasta. Yolcu. Beleşçi. İşten kaytaran kimse. Doğması beklenen çocuk. Korunan. Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse.

Coming : Zuhur. Önümüzdeki. Gelecek. Gelmekte olan. Gelme. Başarılı. Geliş. Gelen. İlerleyen. Varış.

To : Karşı. Kadar. Kala. E. E doğru. Göre. İle. -mek -mak (mastar). Oranla. İla.

Coming to life : Canlanma. Dirilme.

Coming together : Bir araya gelme. Toplanma. Kavuşma.

İngilizce Passenger coming to Türkçe anlamı, Passenger coming to eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Passenger coming to ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Approved routes : Bir ülkenin gümrük yasaları uyarınca, mal ve yolcu giriş çıkışı için izlenmesi zorunlu olan kara, su ve demiryolları. Gümrük yolları.

Autonomous rate of duty : Yasal vergi oranı. Gümrük bildirmeliğine, yasa ile ya da onun verdiği yetkiye dayanılarak hükümetçe konulmuş olan ve o ülkece tek yönlü değiştirilebilen vergiler.

Boarding and search of ships : Yabancı ülkelerden gelen ya da oralara giden deniz taşıtlarında, ilgili gümrük görevlilerince (koruma memuru) belge ve kayıtların görülüp incelenmesi, kaptana gerekli sorular sorularak sorgu kağıtlarının doldurulması ve taşıtın yoklanması gibi işler. Deniz taşıtların kontrolü. Deniz taşıtları deneti. Deniz taşıtlarının kontrolü.

 

Boarding and search of aircrafth : Yabancı ülkelerden gelen ya da yabancı ülkelere giden hava taşıtlarının, gümrük ilgililerince belge ve kayıtlarının görülüp incelenmesi. Hava taşıtları deneti.

Coasting traffic : Kabotaj. Bir ülkenin limanları arasında kendi deniz araçlarının işlemesi (küçük kabotaj). deniz araçlarının, o ülke limanları ile dış limanlar arasında işlemesi (büyük kabotaj).

Ad valorem duties : Gümrük bildirmeliklerinde, malların değeri üzerinden alınan vergi. Değer vergisi.

Clearance through customs : Gümrük işlemlerini yaptırıp bitirerek, malları yurda sokma ya da yurttan çıkarma. Gümrükleme.

Ceiling bond : Tavan ödün. Gümrük vergisinin, uluslararası antlaşmalar ve görüşmeler sırasındaki düzeyinin üstünde bağlanması. (bu, o ülke için konu alınan vergi oranını, bağlanan düzeyin üstüne kendiliğinden çıkaramama yükümlülüğünü doğurur, a. bk. ödün.).

Aircraft cargo manifeste : Yabancı ülkelerden gelen, oralara giden taşıtlarda bulunan malların, bu taşıtların iyeleri, kaptan ya da acenteleri eliyle, gümrük yasalarında belli edilen koşullara göre gümrüğe bildirilmesinde kullanılan belge. a. bk. gerçek yük bildirgesi. Yük bildirgesi.

Commin external tariff : Ortak dışbildirmelik. Avrupa topluluklarına üye ülkeler dışındaki ülkelerden gelen mallara uygulanan ortak gümrük bildirmeliği.

Passenger coming to synonyms : ad valorem basis, bound item, brussels nomenclature, clearence for home use, composite duties, concession rate.