Piddler türkçesi Piddler nedir

  • Fuzuli işler müdürü.
  • Aylak.
  • Önemsiz işlerle uğraşan kimse.

Piddler ingilizcede ne demek, Piddler nerede nasıl kullanılır?

Piddlers : Aylak. Fuzuli işler müdürü. Önemsiz işlerle uğraşan kimse.

Piddle : Çiş yapmak. Önemsiz işlerle uğraşmak. Oyalanmak. Çiş. Hafife almak. İşemek. Ehemmiyetsiz. Bayağı. Sidik.

Piddled : Ehemmiyetsiz. Oyalanmak. Bayağı. Çiş. Önemsiz işlerle uğraşmak. Çiş yapmak. Hafife almak. Sidik. İşemek.

Piddles : Hafife almak. Çiş yapmak. Önemsiz işlerle uğraşmak. Oyalanmak. Ehemmiyetsiz. Sidik. Bayağı. İşemek. Çiş.

Piddling : Küçük. Önemsiz.

Alveolar phospholipidosis : Alveoler lipoproteinozis. Alveoler fosfolipidozis.

Piddock : İki kabuklu yumuşakça. Yassı solungaçlılar (lamellibranchiata) sınıfından, beyaz kabuklu, kumlu ve kireçli taşlarda oyuklar açan, ışık saçabilen bir yumuşakça cinsi. Folas.

Apidae : Arılar familyası. Arı. Balarısı. Yabanarısı.

Affect stupidity : Aptal numarası yapmak.

Pidgins : Uluslararası dil. İki dilin karışmasıyla oluşan melez dil. Karma dil. Basitleştirilmiş (karma) dil. Bir toplumda dilleri farklı olan insanların anlaşabilmesi için doğmuş iki dilin karışımından oluşan basitleştirilmiş dil. Karma diller.

İngilizce Piddler Türkçe anlamı, Piddler eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Piddler ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Storm center : Karışıklığın kaynağı. Kasırga merkezi.

Eye : Bakış. Görme gücü. Nazar. Belirli insanların ya da hayvanların içindeki etkili, çarpıcı, hatta öldürücü olduğuna inanılan gücü ya da akımı dışa vurmasına aracı olan örgen. Gözetlemek. Görme organının, içinde dış dünyanın görüntüsünün oluştuğu ve bu görüntünün sinirsel uyarmalara dönüştüğü, başlangıç parçası. Göz. Dişi kopça. Kuşkuyla bakmak. Delik.

Midfield : Orta saha. Ortasaha. Alabama eyaletinde şehir.

Hub : Göbek. Tekerlek merkezi. Poyra. Radyatör nipeli. Kablo göbeği. Kırdöküm pissu borusunun ağzındaki çanak biçimli bölüm. Başka bir parça için, dönme ekseni görevini gören yuvgu biçiminde parça. Tekerlek göbeği. Tekerleğin bağlı olduğu ve dingil üzerinde dönen orta bölüm.

Center stage : Dört bir yanı seyirci ile çevrili oyun yeri olan tiyatro biçimi. örnek : ortaoyunu, abd, sscb ve avrupa ülkelerinde görülen ortada oyun yeri olan tiyatrolar. Çevreli tiyatro.

Midstream : Nehrin ortası. Nehrin orta yeri.

Bummer : Otlakçı. Serseri. Kötü olay veya deneyim.

Do nothing : Hiçbir şey yapma. Haylaz. Tembel. Hiçbir şey yapmamak.

Faineant : Tembellik yapan. İşten kaytaran. (fransızca) aylak kimse. Aptal kimse. Tembel.

Piddler synonyms : transmigrante, centre stage, sandboy, muffin man, piddlers, drifters, hobos, hobo, vendor, gangrel, central city, bummers, dawdler, trafficker, storm centre, dallier, city centre, dawdlers, hawker, city center, chapman, inner city, drifter, packman, seller, pitchman, dilatory, seat, pedlar, marketer, heart, center, cheapjack.

 

Piddler zıt anlamlı kelimeler, Piddler kelime anlamı

Terminal : Son hece. Tren garı. Uçta bulunan. Bir elektrik bağlantısının yapıldığı nokta. akımın bir aygıta giriş ve çıkış noktası. Son. Uç. Bağlantı ucu. Ölümcül. Terminal. Bir veri iletişim ortamında veri giriş-çıkışını sağlayan donanım birimi ya da donanım birimleri topluluğu.

Lower class : İşçi sınıfı. Aşağı sınıf. Alt sınıflar. Aşağı tabaka. Alt tabaka. Alt klas.

Upper class : Kaymak tabaka. Sosyoekonomik üstünlüğü olan sınıf. Yüksek sınıf. Üst tabaka. Yüksek tabaka. Üst sınıf. Zenginler sınıfı.

Piddler ingilizce tanımı, definition of Piddler

Piddler kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who piddles.