Pin on türkçesi Pin on nedir

Pin on ingilizcede ne demek, Pin on nerede nasıl kullanılır?

Pin : Dip tırnağı. İğne. Mecbur etmek. Sıkıştırmak. Açmaza almak (satranç). Yüklemek (suç). Kıpırdayamaz hale sokmak. Kapmak. Tutturmak.

On : Üstünde. Açık. E doğru. Esnasında. Devrede. Yönünde. Yanmak. İle. Civarında. Çakırkeyif.

Pin belt : Tutturmalık. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İki filmin uç uca getirilerek yapıştırılmaksızın geçici olarak birleştirilmesini sağlayan, film eninde, iki yanında delikler bulunan mukavva, selüloit ya da madenden parça. film üzerindeki resim ya da ses yolunun yitime uğramaksızm birleşmesini sağlayan yapıştırıcı kuşak.

Pin count : İğne sayısı.

Pin down : Hareketsiz kılmak. Saptamak. Zorunlu kılmak. Sıkıca yerleştirmek. Yerine oturtmak. Sıkboğaz etmek. Sıkıştırmak. Mecbur etmek. Açıkça belirtmek. Bağlamak.

Pin hole : Pim deliği. İğne deliği. Pim yuvası.

Pin hinge : Saplama menteşe. Milli oynak. Milli mafsal. Panolarda kullanılan kanatları tahtanın içinde olan bir tür menteşe.

İngilizce Pin on Türkçe anlamı, Pin on eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pin on ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Own up to : (yaptığı bir şeyi) kabul etmek. İtiraf etmek. Üstlenmek.

Burthen : Yüklemek. Mesuliyet. Sıkmak. Yük. Bir yük koyarak ağırlaştırmak. Ağırlaştırmak. Ana fikir. Nakarat. Külfet.

Doctored : Değiştirmek. Sulandırmak. Üzerinde oynama yapmak. Doktorluk yapmak. Tedavi etmek. Hadım etmek. Onarmak. (içeriği) değiştirilmiş. (üzerinde veya içeriği ile) oynanmış.

Be stuck with : Üstlenmek.

Prickling : Batırmak. Karıncalanma. Karıncalanmak.

Assumes : Sanmak. Üstlenmek. Farzetmek. Almak. Taslamak. Varsaymak. Takınmak. Hükmetmek. Saymak. Zannetmek.

Palm off : Kazık atmak. Değersiz bir şeyi kandırarak birine kakalamak. Kazıklamak. Yutturmak. Kötü bir ürünü iyi gibi göstererek müşteriyi yutturmak. Hileyle kabul ettirmek. Kakalamak. Üçkağıtla benimsetmek.

Embarking : Yüklemek. Girişme. Uçağa yüklemek. Uçağa binmek. Atılma. Uçağa bindirme. Gemiye bindirme. Bindirmek. Girişmek. Yatırmak.

Pin : Dip gömleği üzerinde bulunan ve duyun (lamba taşıyıcının) ve özellikle süngü duyların içindeki kertiğe giren ufak metal çıkıntı. bk. süngü dip. Dip tırnağı. Dübel ile tutturmak. Sıkıştırmak. İğne. Mecbur etmek. Toplu iğne. Topluiğne ile tutturmak.

Lay on : Kullanmak (kamçı). Temin etmek. Sağlamak. Saldırmak. Yüklemek. Tesisat döşemek. Koymak. Üstüne sürmek. Üzerine atılmak.

Pin on synonyms : darn, imbark, embarks, needle, doctor, foists, quipped, pin up, attaching, accouter, attaches, embarked, shouldered, prickle, inflicting, clip on, attach, take in hand, be loaded, shoulder, foist, quipping, accouters, burden, imbarked, inflict, prickles, doctoring, prick, needled, take on, empaling, pinned.