Pita nedir, Pita ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Cüce.

Çamurlu yosun parçası.

Avcıların saklandığı yer.

Pita hakkında bilgiler

ABD'de ufak pide şeklinde ekmekler için kullanılır. Ortadoğu asıllı yerel marketlerde ve lokantalarda bulunan bir ekmek türü. Türkiye'de bazı dönercilerde döner servisi için kullanılan yuvarlak ekmeğe ("gobit") benzer. Boşnakça'da börek anlamına gelmektedir. Bosna-Hersek'te ve Boşnak evlerinde gelenek olarak perşembe günleri pita yapılır.

Pita anlamı, tanımı

Pitana : Patates

Yuvarlak : Top veya küre biçiminde olan, müdevver. Top veya küre biçiminde toparlak şey. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.). Homoseksüel erkek.

Perşembe : Çarşamba ile cuma arasındaki gün. Ordu iline bağlı ilçelerden biri.

Gelenek : Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon.

Lokanta : Yemek pişirilip satılan yer, aşevi, restoran. Aşçı.

Dönerci : Döner yapıp satan kimse.

Çamurlu : Çamur bulaşmış, üstünde veya içinde çamur bulunan.

Türkiye : Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke. [Bakınız: tûrkiyâ].

Avcılar : İstanbul iline bağlı ilçelerden biri.

Benzer : Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil. Benzeşim. Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.

 

Boşnak : Bosna halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.

Gelmek : Ulaşmak, varmak. Kazanılmak, sağlanılmak. Akmak. Herhangi bir sırada bulunmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Dayanmak, tahammül etmek. İsabet etmek. Ortaya çıkmak, doğmak. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Kadar olmak. İzlemek, takip etmek. Katılmak, eklenmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Mal olmak. Belli bir süre dolmak. Biriyle birlikte gitmek. Uymak. Getirmek. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Başlamak, ortaya çıkmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Türemek. Belli bir zamana ulaşmak. Görünmek, sanılmak. Düşmek, rast gelmek. Çıkmak, yönelmek. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Uygun düşmek. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Olmak, -e uğramak. Sonuç çıkmak.

Market : Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân.

 

Lokant : Bir molekülde bir grup veya atomun yerini veren m- gibi harf veya 1. gibi sayı.

Yapılı : Yapısı herhangi bir nitelikte olan. Vücudu gelişmiş, iri.

Asıllı : Bir kökene dayanan, kökenli.

Servis : Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti. Herhangi bir kuruluşun ulaşım işlerinde kullanılan taşıma aracı. Burada görevli kimselerin tümü. Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü. Otomobil, beyaz eşya vb. ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer. Voleybol, masa tenisi, tenis vb. oyunlarda oyuna başlama vuruşu. Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer.

Çamur : Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık. Sataşkan, çevresini tedirgin eden, sulu, arsız (kimse). Yapı işlerinde kullanılan çeşitli malzemeden oluşmuş harç.

Türki : Türkle ilgili. Türkçe.

Gelme : Gelmek işi. Gelmiş olan. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Yetişme.

Diğer dillerde Pit organı anlamı nedir?

İngilizce'de Pit organı ne demek ? : pit organ