Plenty türkçesi Plenty nedir

Plenty ile ilgili cümleler

English: Ali brought plenty of food.
Turkish: Ali bol yiyecek getirdi.

English: Ali gave Mary plenty to eat.
Turkish: Ali Mary'ye yiyecek çok şey verdi.

English: Ali gave Mary plenty of money.
Turkish: Ali Mary'ye çok para verdi.

English: Ali gave Mary plenty of time.
Turkish: Ali Mary'ye çok zaman verdi.

English: Ali certainly had plenty of opportunities to go to concerts while he was in Boston.
Turkish: Ali Boston'da iken konserlere gitmek için kesinlikle çok fırsatı oldu.

Plenty ingilizcede ne demek, Plenty nerede nasıl kullanılır?

Plenty of : Yığınla. Çok. Pek çok. Hayli. Bol miktarda. Bolca. Bir dolu. Bol.

Has plenty : Fazlasıyla var. Başka bir şey istemiyor. Fazlasıyla sahip.

Horn of plenty : Bereket boynuzu. Bereket boyunuzu. Bolluk sembolü. Bolluk.

Land of plenty : Bolluk ülkesi.

Aplenty : Bolca. Bol bol.

Plentifulness : Bereket. Bolluk. Çokluk. Bereketlilik.

Plentifully : Verimli bir şekilde. Yetecek kadar. Bolbol. Bolca.

Plentitude : Bolluk. Eksiksiz. Bereket. Çokluk. Bütünlük. Tamlık.

Plenteousness : Bereket. Bereketlilik. Bolluk.

Plentiful : Bereketli. Mahsuldar. Mebzul. Külliyetli. Verimli. Bol bol. Çok. Bol.

 

İngilizce Plenty Türkçe anlamı, Plenty eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Plenty ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Benison : Hayır dua. Kutsama. Takdis.

Affluence : Refah. Servet. Zenginlik. Varlık. Varsıllık. Mebzul.

Enough : Bes. Yeterli miktar. Kifayetli. Yeteri kadar. Yeter. Yeterli. Çok. Elverir. Yeter miktar. Yeterince.

Fructuous : Verimli. Faydalı. Kazançlı. Semereli. Meyve veren. Karlı. Yararlı.

Plenitude : Bütünlük. Dolgunluk. Dolu oluş. Doluluk. Tamlık.

A great deal of : Birçok. Epey.

Cornucopias : Boynuz anten. Boynuz biçimli kap. Boynuz biçimli süsleme. Bereket simgesi sayılan meyve vb. dolu boynuz.

Many : Köp. Kaç. Adl. Binbir türlü. Çok. Çoğu. Birçoğu. Birçok. Hayli.

Fertilities : Üretkenlik. Biteklik. Verimli olma durumu. Bereketlilik. Verimlilik. Doğurganlık. Mümbitlik. Artağanlık.

Plenteousness : Bereketlilik.

Plenty synonyms : exuberant, fullness, far, bountifulness, abundant, ever so much, a whole lot of, commonness, a whale of a lot, effusion, abundance, depth, a spate of, bags of, benisons, flowingness, heaviness, fertile, fertility, foody, umteen, teemingness, plentifulness, abundances, a raft of, like hell, a lot, slathers, a great deal, innumerability, blessed, amplitude, a good deal.

Plenty zıt anlamlı kelimeler, Plenty kelime anlamı

Scarcity : Sınırsız insan isteklerini karşılayacak kaynakların yetersizliği. Kıtlık. Nedret. Kesat. Az bulunurluk. Yetersizlik. Seyreklik. Bir oluşumun ortaçlığını yitirerek yayılma ve dağılma göstermesi. Nadirlik. Enderlik ilkesi.

Plenty ingilizce tanımı, definition of Plenty

Plenty kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Enough and to spare. Sufficiency. Plentiful. Ample supply for human wants. Specifically, abundant productiveness of the earth. Abundant. Copiousness. Abundance. Full or adequate supply.