Polestar türkçesi Polestar nedir

  • Kutupyıldızı.
  • Kutup yıldızı.
  • Coğrafya alanında kullanılır.
  • Kuzey yıldızı.
  • Demirkazık.
  • Aşağı yukarı gökekseni üzerinde bulunması nedeniyle kuzeyi belirleyen, yerini değiştirmeyen, küçükayı takımından bir yıldız.

Polestar ingilizcede ne demek, Polestar nerede nasıl kullanılır?

Polestars : Kutupyıldızı. Kutup yıldızı. Kuzey yıldızı. Demirkazık.

Be poles apart : Taban tabana zıt olmak. Ortak yönleri olmamak. Birbirine zıt olmak. Aralarında dağlar kadar fark olmak. Zıt kutuplar olmak. Birbirinin tamamen zıttı olmak.

Celestial poles : Gökkutbu. Kuzey kutbu (astronomi terimi). Göksel kutup.

Closed loop poles : Kapalı döngü kutupları.

Development poles : Kalkınma kutupları. Gelecekte kalkınma olasılığı yüksek olan ve devlet tarafından yapılacak sağlık, eğitim, altyapı gibi her türlü yatırım ve kurumsal düzenlemelerle girişimcilere daha cazip yatırım olanaklarının sağlandığı küçük yerleşim birimleri ya da bölgeler.

Maypoles : 1 mayıs'ta kızların etrafında dans ettiği çiçeklerle süslü direk. Bahar bayramı çiçekli direği.

Ridgepoles : Mahya kirişi. Çatı merteği (inşaat). Çatı merteği. Mahya aşığı. Çatı direği.

Open loop poles : Açık döngü kutupları. Açık döngü kutuplan.

Flagpoles : Bayrak direği. Gönder. Bayrak sopası.

 

Dipoles : Dipola. İkiz kutuplu şey.

İngilizce Polestar Türkçe anlamı, Polestar eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Polestar ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Alluvial deposit : Alüvyon. Lığ. Akarsuların taşıyıp yığdıkları mil, kil gibi çok ince taneli öğelerle, kum ve çakılların karışımıyla oluşan yığın.

Abandoned meander : Taşkın sırasında sapından koparak bütünüyle akış dışında kalan büklüm. Akmaz.

Pole star : Ucay yıldızı (astronomi terimi). Küçükayı'nın a yıldızı. Kutupyıldızı (astronomi terimi). Demirkazık (astronomi terimi). Öncü. Önder. Yol gösterici.

Ageing of the population : Nüfus yaşlanması. Doğumların azalması, sağlık koşullarının ve sağlıkbilimsel denetim ve bakımın ileri düzeye ulaşması sonunda ortalama yaşın büyümesi nedeniyle bir ülke ya da bölge nüfusunda yaşlı kişiler oranının artması.

Aluvial coast : Genellikle alçak kıyılarda, dalga ve akarsuların ortaklaşa oluşturdukları birikinti düzlüğü. Lığ yığıntılı kıyı.

Agricultural co operative : Çiftçilerin tarım yaşamında kurdukları, çeşitli amaçlara yönelik işbirliğine dayanan ortaklık. Tarım kooperatifi.

Dipper : Maşrapa. Dalan kimse. Vaftiz karşıtı hıristiyan. Kuşlar (aves) sınıfının, ötücü kuşlar (passeriformes) takımının, su karatavuğugiller (cinclidae) familyasından, 18 cm kadar uzunlukta, sırtı kül rengi, karnı pas kırmızısı, kuzey afrika, avrupa ve kuzey asya'da hızlı akan ırmak kenarlarında yaşayan, türkiye'de orta anadolu'da kışlayan, diğer bölgelerde devamlı görülen, küçük yengeçler, su böcekleri ve küçük balıklarla beslenen bir tür. dere kuşu. Yiyeceğini sosa daldırıp çıkaran kimse. Dalar kepçe. Vaftize karşı çıkan kimse. Kova. Anabatist. Su tası.

 

Ursa minor : Küçükayı. Küçükayı takımyıldızı. Küçük ayı. Küçükayı (astronomi terimi).

Adventife cone : Yan koni. Bir yanardağ ana konisi üzerinde ikincil bacalardan çıkan lavların oluşturduğu küçük tepecikler.

Polestar synonyms : polar star, little dipper, the north star, lodestar, afforestation, polestars, agrarian geography, abrasion platform, loadstar, polaris, aboriginal population, north star, age pyramid, agricultural production, aluvial terrace, altimetric profile, lodestars, little bear, agricultural specialisation, air route.

Polestar ingilizce tanımı, definition of Polestar

Polestar kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Polaris, or the north star. [Bakınız: North star].