Populaces türkçesi Populaces nedir

Populaces ingilizcede ne demek, Populaces nerede nasıl kullanılır?

Populace : Ayaktakımı. Halk. Avam.

Popular : Yaygın. Sevilen. Halkın kesesine elverişli. Genel. Gözde. Tutulan. Halka özgü. Halk. Halka hitap eden. Uygun.

Popular astrology : Halk yıldızbilimi. Halkın bilinmeyeni çözmek amacıyla yıldızlarla ilgili olarak kullandığı yöntem ve uygulamaları konu alan bilim dalı. bk. halkbilgisi. krş. halk bitkibilimi, halk hayvanbilimi, halk havabilgisi, yıldızbilim, bakı, düşyorum.

Popular bank : Tecim bankalarından sayca sağlayamayan küçük tecimen ve sanatçılara borç para vermek amacıyla kurulan banka. Halk bankası.

Popular capitalism : Halk anamalcılığı. Üretim araçları iyeliğini elbirliklerine, halka açık ortaklıklara kazandırarak, halkı özel anamalcılara ve devlet görevlilerine karşı korumayı amaçlayan siyasal-ekonomik görüş.

Popular song : Popüler şarkı.

Popularisations : Popüler hale getirme. Kitleselleşme. Popülerleşme. Popülerleştirme.

Popular science : Halkbilimin, çevreyi oluşturan canlı, cansız doğal nesnelerle ilgili inanç ve uygulamaları konu alan dalı. bk. halk bitkibilimi, halk hayvanbilimi, halk havabilgisi, halk yıldızbilimi, bakı. krş. halkbilim. Popüler bilim. Halkbilgisi.

 

Popularise : Ünlü yapmak. Yaygınlaştırmak. Ünlendirmek. Ünlü etmek. Popüler hale getirmek. Popülerleştirmek. Ün getirmek. Basite indirgemek. Tutulmasını sağlamak. Meşhur etmek.

Popular election : Genel seçim. Genel saylav.

İngilizce Populaces Türkçe anlamı, Populaces eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Populaces ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Grass roots : Köylü. Kök. Kaynak. Temel. Taban parti.

Commonalities : Müştereklik. Ortak özellik. Ortak özellikler paylaşma. Ortaklık. Özellik. Sıradan halk.

Occupy : İşgal etmek. Zaptetmek. Meşgul etmek. -de oturmak. Doldurmak.

Bivouac : Açık havada gecelemek. Açık ordugah. Çadırsız geçirmek. Konak. Çadırsız asker düşergesi. Geceyi çadırsız geçirmek. Açık ordugah kurmak. Çadırda kalmak. Kamp kurmak. Geceyi açık havada.

Community singing : Eşler arasındaki mal ortaklığı. Organize olmuş koroda şarkı söyleyen insanlar grubu. Cemaat. Millet. Ümmet. Çevre. Camia. Ortak yön. Topluluk.

Neighbour : Yanında olmak. Yan. Komşu olmak. Yaklaşmak. Bitişik olmak. Komşu. Bitişik.

Mobbed : Etrafına toplanmak. Başına üşüşmek. Hücum etmek. Çevresini sarmak. Topluca saldırmak. Kalabalık. Ayak takımı. Toplanmak.

Commons : Meydan. Mera. Çevre. Şehirde veya kasabada halka açık alan. Kafeterya. Avam üyeleri. Park. Porsiyon.

Commune : Komünyon vermek. Komünyon almak. Senli benli konuşmak (argo terim). Konuşmak. Söyleşi. Söyleşmek. Sohbet etmek. Hasbıhal etmek.

Room : Oda. Bir yapının, özellikle bir evin, oturmak, çalışmak, yatmak gibi eylemlere yarayan gözelerinden her biri. Oturmak. Fırsat. Ç.daire. Apartman. Boş yer. Olanak. Pansiyon. Yer.

 

Populaces synonyms : lodge in, live together, commoner, be, massif, inhabited, the common herd, community, dregs of society, nation, communes, cohabit, canaille, nest, crew, crowds, tenant, communal, domiciliate, commonalty, dwell, communed, encamp, domicile, camp, general public, commoners, hoi polloi, hoipolloi, people, lowlife, mob, overpopulate.

Populaces zıt anlamlı kelimeler, Populaces kelime anlamı

Uninhabited : Tenha. Gayri meskun. Issız. Boş. Gayrimeskun. Gayri mesken. Oturulmamış.

Empty : Boşaltmak. Saçma. İçeriksiz. Dökmek. Akıtmak. Boşalmak. İçini boşaltmak. Boş. Dökülmek.