Portal vein türkçesi Portal vein nedir

  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Kanı, sindirim kanalı, dalak ve pankreastan karaciğere taşıyan damar ya da damar sistemi.
  • Portal damar.
  • Kapısal damar.
  • Karaciğer kapı venası.
  • Karaciğer kapı damarı.
  • Kapı toplardamarı.

Portal vein ingilizcede ne demek, Portal vein nerede nasıl kullanılır?

Portal : Kapı. Kapı (ile ilgili). Büyük kapı. Taçkapı. Kapısal. İnternet anakapısı. Ana kapı. Giriş kapısı. Ana giriş. İnternet portalı.

Vein : İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar. böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları. 3.bitki yapraklarındaki iletim sisteminin uzantıları. Oyuk. Damar. Maden damarı. İçinde kanın tek yönde ilerlemesini sağlayan kapakçıklar bulunan, duvar yapılarında atardamarlara göre daha az kas tabakası ve elastik teller bulunan, kanı yüreğe taşıyan damar. en geniş olanı vena cava'dır. Ebru. Oluk. Damarlarla kaplamak. Huy. Şekil.

Portal crane : Köprülü vinç. Kedili vinç. Portal vinç. Liman vinci. Kedi arabalı vinç. Köprülü gezer vinç.

Portal hypertension : Kapı toplardamarında kan basıncının anormal derecede artışı. Portal hipertansiyon.

Portal obstruction : Portal dolaşımın tıkanması veya engellenmesi. bağırsaklardan karaciğere kanı nakleden büyük damara üzerine basınç yapan oluşumlar veya karaciğer fibrozisinin bir sonucu olarak biçimlenir, asites ve ishalle sonuçlanır. Portal obstrüksiyon.

 

Portal venography : Portal venin kontrast madde verilerek grafisinin alınması. Portal venografi.

İngilizce Portal vein Türkçe anlamı, Portal vein eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Portal vein ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Vena portae : Karın boşluğunda bulunan tek organların toplardamarlarının birleşmesiyle oluşan ve besince zengin olan kirli kanı karaciğere götüren toplardamar, vena porta.

A protein : Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. A proteini.

Aardvarks : Yerdomuzu. Damarlı dişliler. Yer domuzugiller. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım.

Aardvark : Karınca yiyen. Yerdomuzu. Borudişli. Yer domuzu. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür.

 

A cell : A hücresi. Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre.

A chromosome : Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar. A kromozomu.

Abambulacral area : Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi. Abambulakral bölge.

Abiotic factor : Abiyotik faktör. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen, iklim faktörleri, toprağın özellikleri ve suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler.

A site : A yeri. Ribozomun üzerinde amino asit taşıyan taşıyıcı rna ların bağlandığı yer. aminoasil yeri, aminoaçil yeri.

A cells : Alfa hücreleri. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Portal vein synonyms : abductor muscle, acacia, aardwolf, abacus bodies, abramis zone, abiotic environment, abo blood groups system.