Prepossess türkçesi Prepossess nedir

  • Cezbetmek.
  • Gönlünü çelmek.
  • Çekmek.
  • Olumlu bir şekilde etkilemek.
  • Etkilemek.
  • Aklını çelmek.
  • Meşgul etmek.
  • Kafasına takılmak.
  • Aklını kurcalamak.
  • Zihnini meşgul etmek.

Prepossess ingilizcede ne demek, Prepossess nerede nasıl kullanılır?

Prepossessed : Cezbetmek. Çekmek. Kafasına takılmak. Aklını kurcalamak. Aklını çelmek. Etkilemek.

Prepossesses : Kafasına takılmak. Cezbetmek. Aklını kurcalamak. Aklını çelmek. Etkilemek. Zihnini meşgul etmek. Olumlu bir şekilde etkilemek. Çekmek.

Prepossessing : Alımlı. Tatlı. Cazibeli. Çekici. Hoş.

Prepossession : Taraf tutma. Peşin hüküm. Meyil. Önyargı. Aklını kurcalama. Etki altında kalma. Kafaya takılma. Tarafgirlik.

Prepossessions : Önyargı. Kafaya takılma. Taraf tutma. Etki altında kalma. Aklını kurcalama.

Prepositional : Edatsal. Edatla ilgili. Önermeye dayalı. Edatsı. Edat niteliğinde.

Unprepossessing : Cazibesiz. İtici. Sevimsiz. Çekici olmayan.

Preposterous : İnanılmaz. Mantık dışı. Mantıkdışı. Akıl almaz. Akla sığmaz. Mantıksız. Absürd. Saçma. Akılsız. Abes.

Preposterously : Mantıksızca.

Be prepossessed by : -den olumlu bir şekilde etkilenmek. Kendini kaptırmak.

İngilizce Prepossess Türkçe anlamı, Prepossess eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prepossess ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Abrook : Dayanmak. Katlanmak.

Beguiles : Nasıl geçtiğini anlamamak. Saptırmak. Hoşça geçirmek. Eğlendirmek. Aldatmak. Kandırmak. Ayartmak.

Appeal : Üst mahkemeye başvurmak. Temyize gitmek. Dilemek. Hoşuna gitmek. Başvurmak. Karşıtlama. Yalvarmak. Davayı bir üst mahkemeye götürmek. Cazip gelmek.

Allures : Albeni. Aklını başından almak. Büyülemek. Çekme. Baştan çıkarmak. Ayartmak. Çekici.

Engross : Dikkatini vermek. İşgal etmek. Yazmak. Temize çekmek. (bir işle) meşgul olmak. Resmi dille yazmak. Kaleme almak. (dikkat veya zamanını) işgal etmek. Zaptetmek.

Abide : Tab getirmek. Kalmak. İkamet etmek. Dayanmak. Dözmek. Tahammül etmek. Uymak. Beklemek. Sabit durmak.

Attract : Celp etmek. Kendine çekmek. Çekmek (çekici olma vb). Cazip gelmek. Mıknatısın demir tozlarını çekmesi.

Enamor : Büyülemek. Aşık etmek. Aklını başından almak.

Biasses : Aleyhte etkilemek. Önyargılı davranmasına neden olmak. Etki altında bırakmak.

Abides : Sadik kalmak. Uymak. İkamet etmek. Kurala uymak. Beklemek. Sadık kalmak (vaade veya karara). Dayanmak. Tahammül etmek. Baki kalmak.

Prepossess synonyms : carry weight, biases, attracts, act on, dictating, occupate, catch up, captivated, abided, employs, dissuade, prepossesses, allude, biassing, biasing, abstract, absorbs, bewitch, prepossessed, festers, busy with, empierce, take up with, dictates, cast a spell on, cozens, preoccupying, preoccupy, keep occupied, engrosses, beguile, occupy the mind, affects.

Prepossess ingilizce tanımı, definition of Prepossess

Prepossess kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To preoccupy, as ground or land. To take previous possession of.