Prepossession türkçesi Prepossession nedir

Prepossession ingilizcede ne demek, Prepossession nerede nasıl kullanılır?

Prepossessions : Aklını kurcalama. Önyargı. Kafaya takılma. Taraf tutma. Etki altında kalma.

Prepossessing : Alımlı. Tatlı. Cazibeli. Hoş. Çekici.

Unprepossessing : Çekici olmayan. İtici. Cazibesiz. Sevimsiz.

Prepossess : Etkilemek. Cezbetmek. Gönlünü çelmek. Çekmek. Aklını kurcalamak. Zihnini meşgul etmek. Kafasına takılmak. Aklını çelmek. Olumlu bir şekilde etkilemek. Meşgul etmek.

Prepossessed : Çekmek. Cezbetmek. Kafasına takılmak. Etkilemek. Aklını kurcalamak. Aklını çelmek.

Prepossesses : Çekmek. Aklını çelmek. Aklını kurcalamak. Zihnini meşgul etmek. Etkilemek. Kafasına takılmak. Cezbetmek. Olumlu bir şekilde etkilemek.

Be prepossessed by : Kendini kaptırmak. -den olumlu bir şekilde etkilenmek.

İngilizce Prepossession Türkçe anlamı, Prepossession eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prepossession ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Prejudgment : Yargılamadan verilen hüküm.

Preconceiving : Önyargılı olmak. Peşin hüküm vermek. Önyargıda bulunmak.

Opinion : Akıl. Adli davada bilirkişilerin verdikleri fikirler. Kanıtlanmış sayılmak için yeterli dayanağı olmayabilen, ancak doğru olduğuna inanılan ve anlıksal etkinlikler yoluyla varılmış olan bir yargı. uzman sayılan kişinin belirttiği görüş. Teşhis. İnanç. Kanı. Sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kanaat. Görüş. Bireyin belli bir konudaki süreğen ya da kalıcı düşünce, yargı ve değerlendirmelerinin toplu ürünü. bk. görüş, tutum.

 

Siding : Dış cephe kaplaması. Yan hat. Manevra hattı. Kör hat. Binaların dış yüzünü kaplama. Kısa demiryolu hattı. Cephe giydirme. Tarafçılık. Binanın dış yüzünü oluşturan kaplama.

Affection : Eğilim. Duygulanım. Düşkünlük. Duygusal yakınlık. Şefkat. Alaka. Anlık süreçlerinin dışında kalan ve insanın toplumsal kümesi içindeki davranışı üzerinde istençli denetimini ortadan kaldıran kısa süreli duygusal tepkiler (kızgınlık, korku vb.) gösterme durumu. Muhabbet.

Bents : İstek. Çimen. Kır. Yetenek. Bükük. Azmetmek. Bükülmüş. Yatkınlık. Çok istemek.

Jaundices : Haset. Düşmanlık. Sarılık. Hoşnutsuzluk. Karamsarlık. Kıskançlık.

Grade : Düzeltmek. Cins. Not vermek. Kademe. Puanlamak. Pille. Not. Basamak. Sınıf. (mal) tasnif etmek.

Declinations : Sukut. Yokuş. Azalma. Düşme. Eğim. Yatma. Geri çevirme. Açılım. Sapma.

Prepossession synonyms : preconceived idea, preconceived opinion, preconceived notion, parti pris, status, advocacies, fondness, aptness, partialities, view, condition, prejudice, forejudgment, sentiment, preconceive, forejudge, gradient, preconceives, declivity, declination, sidings, benting, preconception, preoccupancy, jaundice, bias, bent, devexity, aptitude, partiality, prepossessions, favoritism, prejudgement.

Prepossession ingilizce tanımı, definition of Prepossession

Prepossession kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Prior possession. Preoccupation.