Problem solving türkçesi Problem solving nedir

  • Yeni olay ya da durumlar karşısında var olan ilişkileri ortaya çıkarma, yeni ilişkiler kurma ve güdülen amaca göre belli bir sonuç elde etme işi.
  • Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır.
  • Sorun çözme.
  • Karmaşık bir durumla karşılaşan bireyin, bu durumun üstesinden gelip amaca ulaşabilmesi için göstermesi gereken girişim ve ansal bileştirme yeteneği.
  • Problem çözümü.
  • Problem çözme.

Problem solving ile ilgili cümleler

English: Ali is very good at problem solving.
Turkish: Ali problem çözümünde çok iyidir.

English: I'm good at problem solving.
Turkish: Sorun çözmede iyiyim.

Problem solving ingilizcede ne demek, Problem solving nerede nasıl kullanılır?

Problem : Çözümü, yaratıcı düşünmeyi gerektiren önemli ve güç durum. bir soru ya da bir dizi soru aracılığıyla kişiyi soruların nedenleri ile sonuçlarını araştırmaya yönelten durum. Merak konusu. Bilgisayar, eğitim alanlarında kullanılır. Problem. Sorun. Muamma. Pürüz. Bilinmez. Dava. Sorunlu.

Solving : Halletme. Çözme. Kulak tırmalayıcı. Çözüm.

Problem solving method : Sorun çözme yöntemi. Sorunu anlama ve tanımlama, varsayımsal bir çözüm biçimi tasarlama, bu çözüm biçimini doyurucu kanıtlar buluncaya değin deneme gibi etkinlikleri kapsayan düşünme ve uygulama yolu.

 

Problem behavior : Problem davranış.

Problem centered curriculum : Sorunlara dönük program. Öğrenme etkinliklerinin günlük, önemli ve çocukların yaşantılarıyla ilgili sorunlar çevresinde düzenlenmesini ve buna uygun gereçler ile yöntemlerden yararlanılmasını öngören öğretim programı.

Problem check list : Bir okulda okuyan öğrencilerin karşılaştığı en önemli sorunların saptanması için düzenlenen, bu konuda bilgi derlemeye yarayan liste. Sorun tarama listesi.

İngilizce Problem solving Türkçe anlamı, Problem solving eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Problem solving ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Trouble shooting : Problemlerin yerini tespit etme. Arıza tespiti. Aksiliklerin yerini saptama. Arıza bulma. Onarım. Arıza arama. Problem tespit etme. Arıza bulma ve giderme. Arıza giderme.