Problem solving method türkçesi Problem solving method nedir

  • Sorun çözme yöntemi.
  • Sorunu anlama ve tanımlama, varsayımsal bir çözüm biçimi tasarlama, bu çözüm biçimini doyurucu kanıtlar buluncaya değin deneme gibi etkinlikleri kapsayan düşünme ve uygulama yolu.
  • Eğitim alanında kullanılır.

Problem solving method ingilizcede ne demek, Problem solving method nerede nasıl kullanılır?

Problem : Dava. Sorun. Pürüz. Problem. Çözümü, yaratıcı düşünmeyi gerektiren önemli ve güç durum. bir soru ya da bir dizi soru aracılığıyla kişiyi soruların nedenleri ile sonuçlarını araştırmaya yönelten durum. Problemli. Bilinmez. Merak konusu. Muamma. Bilgisayar, eğitim alanlarında kullanılır.

Solving : Çözüm. Çözme. Kulak tırmalayıcı. Halletme.

Method : Erkan. Usul. Bir sorunu çözmek, bir deneyi sonuçlandırmak, bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek gibi amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yol. yeni gerçekleri bulmak, bilinen gerçekleri yorumlamak ve açıklamak için tutulan mantıklı düşünme yolu. Bilimsel bilgi üretmek üzere izlenen genel yol ve bu yolda başvurulan yordamların, işlemlerin tümü. Metod. Rabıta. Metot. Teknik. Bilgisayar, eğitim, fizik, sosyoloji alanlarında kullanılır. Tarz.

Problem solving : Karmaşık bir durumla karşılaşan bireyin, bu durumun üstesinden gelip amaca ulaşabilmesi için göstermesi gereken girişim ve ansal bileştirme yeteneği. Problem çözme. Problem çözümü. Sorun çözme. Yeni olay ya da durumlar karşısında var olan ilişkileri ortaya çıkarma, yeni ilişkiler kurma ve güdülen amaca göre belli bir sonuç elde etme işi. Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır.

 

İngilizce Problem solving method Türkçe anlamı, Problem solving method eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Problem solving method ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abulia : İstenç yitimi. İrade yitimi. İrade kaybı. Abuli. Kayıtsızlık. Karar verme, dikkat, devinme gibi zihin ve beden etkinliğiyle ilişkili işleri yapamamak biçiminde kendini gösteren ve sinir yorgunluğu sonucu ortaya çıkan durum. İrade gücünün kaybolmasıyla tanımlanan sinir hastalığı. İstem yitimi. Abulya.

A priori knowledge : Gözlem ve deney dışında anlıksal çıkarsama yolu ile edinilen bilgi. doğuştan var olan bilgi. deney öncesi bilgi. A priyori bilgi. Önsel bilgi.

Achievement age : Başarı yaşı. Bir başarı testinde gerçek ya da yaklaşık olarak ortalamayı gösteren ham puanı elde etmek için gereken yaş.

Ability group : Düzey kümesi. Öğrencilerin, sınıf ya da yaş durumlarına bakılmaksızın, özellikle anlatım ve beceri derslerinde, öğrenmeye hazır oluş ya da başarıları yönünden oluşturdukları tek tür ve kısa süreli çalışma kümesi.

Academy of economic and commercial sciences : Ekonomi, tecim ve maliye alanlarında çalışmak isteyenleri yetiştiren, bu alanlarla ilgili sorunlar üzerinde incelemeler ve araştırmalar yapan yüksek öğretim kurumu. İktisadi ve ticari ilimler akademisi.

 

Academic preparation : Akademik hazırlık. Belli bir bilim ya da meslek dalında çalışmak için gerekli öğrenimi tamamlamış olma. yüksek öğretimin herhangi bir dalında öğrenim yapmak için gereken ön hazırlık.

Abstract reasoning : Soyut akıl yürütme. Somut veriler yerine, simge ya da genellemelerden yararlanarak sonuçlara varma işlemi. Soyut usavurma.

Abstract intelligence : Düşünme ve yeni durumlara uyma konularında soyut kavramlar ile simgelerden başarılı biçimde yararlanma yeteneği. Soyut zeka.

Academic intelligence : Soyut kavramları kolayca kavramaya yatkın zeka. Akademik zeka.

Achromatopsia : Renk körlüğü. Akromatopsi. Nesnelerin renksiz algılanması ya da kimi renklerin algılanmamasından ileri gelen bir görme bozukluğu.

Problem solving method synonyms : active school, abnormal child, accustoming, academic year, academy, achievement tests.