Prolonged türkçesi Prolonged nedir

Prolonged ile ilgili cümleler

English: The session will be prolonged again.
Turkish: Oturum tekrar sürdürülecek.

English: Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.
Turkish: Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.

English: The stock market is in a prolonged slump.
Turkish: Menkul kıymetler borsası sürüp giden bir ekonomik kriz içindedir.

English: The economist anticipated a prolonged depression.
Turkish: Ekonomist, sürüp giden bir ekonomik kriz sezinledi.

Prolonged ingilizcede ne demek, Prolonged nerede nasıl kullanılır?

Prolonged diestrus : Siklik kısraklarda özellikle geçiş dönemlerinde gebe olmamasına rağmen siklik korpus luteumun kalıcı duruma geçmesi sonucu biçimlenen diöstrüs süresinin uzaması. Uzayan diöstrüs.

Prolonged gestation : Dölütteki anatomik veya işlevsel bozukluklar nedeniyle, gebelik süresinin normalden daha uzun olması, gebeliğin uzaması, uzayan gebelik. özellikle hipofiz ve böbrek üstü bezinde gelişim anomalileri, kalıtsal nedenler veya bitkisel zehirler nedeniyle en çok ineklerde ve koyunlarda görülür. Süresi uzun gebelik. Uzamış gebelik. Gebeliğin uzaması. Süresi uzun hamilelik.

 

Prolonged pregnancy : Süresi uzun gebelik. Uzayan gebelik. Uzamış gebelik. Süresi uzun hamilelik.

Be prolonged : Uzatılmak. Uzamak.

Unprolonged : Uzatılmamış. Süresi uzatılmamış. Ertelenmemiş.

Prolog : Başlangıç. Önsöz. Girizgah. Bkz.prologue. Giriş bölümü. Öndeyiş. Giriş.

Prolongable : Uzatılabilir.

Prolongs : Savsaklamak. Uzatmak. Temdit etmek. Devam ettirmek. Sürdürmek. Süreyi uzatmak.

Prolocutor : Hatip.

Prolonging : Sürdürmek. Uzayan. Temdit etmek. Uzatma. Uzatmak.

İngilizce Prolonged Türkçe anlamı, Prolonged eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prolonged ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Maxi : Maksi. Büyük. İri.

Longtime : Uzun vadeli. Kıdemli.

Diuturnal : Dayanıklı.

Interminable : Bitmez. Bitmek bilmez. Sonu gelmez. Nihayetsiz. Sonsuz. Bitmez tükenmez. Tükenmez.

Protracted : Küçük ölçekle planı çizilmiş. Müzmin. Ölçekli çizilmiş. Sürüncemeli. İletki ile çizilmiş. Uzun süren.

Stretched : Gerilmiş. Gerili. Gergin.

Sustained : Devamlı. Aralıksız. Sönümsüz. Başından sonuna kadar aynı seviyede sürdürülen. Sürdürelebilir. Güçlü tutulmuş. Başından sonuna kadar aynı güçle sürdürülen. Kabul edilmiş (itiraz).

Longer : Uzun vadeli. Büyük. Artık. Daha uzun.

Continual : Ardı arkası gelmeyen. Mütemadi. Durmadan. Devamlı. Aralıksız. Sıkça. Ardı arkası kesilmeyen. Süregelen. Sık.

Chronics : Kalıcı. Devamlı. Kronik. Eski. Süreğen. Çok kötü. Müzmin. Berbat.

 

Prolonged synonyms : prolix, long dated, maxis, longs, lengthened, all the time, longest, lengthiest, macro, renewed, at long date, confirmed, extensive, extended, elongated, faraway, continued, lengthier, long, ceaselessly, constantly, continuous, consistent, far, continuant, outstretched, handed, ceaseless, abiding, constant, long lived, drawn out, lengthy.

Prolonged zıt anlamlı kelimeler, Prolonged kelime anlamı

Short : Kasa açığı. Eksiklik. Kontak. Az. Kısa hece. Alçak. Noksanlık. Kısa devre yaptırmak. Kısa metrajlı film.